Kamu Yönetimi E-Bülten (Eylül 2024)
1-30 Eylül 2024 tarihleri arasında kamu yönetimi alanındaki güncel gelişmeler
Sevgili Okuyucular,
Eylül, doğanın döngüsünde hasat ayı olarak bilinir; çiftçiler tarlalarındaki mahsulleri toplarken, bağbozumu telaşı başlar ve bereketli bir dönemin sonuna ulaşılır. Aynı zamanda bu ay, sadece tarımsal anlamda değil, kamusal anlamda da yeni başlangıçların habercisidir. Uzun bir yaz tatilinin ardından eylül sonunda meclis yeniden açılır, siyasi ve idari faaliyetler canlanmaya başlar. Gündem hareketli takip kalın :)
Kamu ve yerel yönetimler, kent ve kentleşme, sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği, teknoloji ve hayatın içinden konularına yönelik en güncel bilgileri takip etmek için bültenimizi kaçırmayın!
👉 Bu değerli bilgileri arkadaşlarınızla paylaşmayı unutmayın!
İnstagram & Twitter & Facebook & Linkedin & Substack
Keyifli okumalar dileriz!
🧑💼Mavi, Beyaz, Mor Derken Yeşil Yakalılar Geliyor...
Günümüzde şirketler yalnızca kâr ve büyümeye odaklanmakla kalmıyor, aynı zamanda sürdürülebilirlik ve çevresel sorumluluklarını da ön plana çıkarıyor. Bu değişen vizyonun bir yansıması olarak, ‘yeşil yakalı’ çalışanlara olan talep hızla artıyor. Özellikle iklim değişikliğiyle mücadele, karbon ayak izini azaltma ve çevresel uyum süreçlerinde uzmanlaşmış iş gücüne ihtiyaç büyüyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, yeni iklim politikaları ve taahhütler doğrultusunda önümüzdeki yıllarda küresel olarak yaklaşık 24 milyon yeni yeşil pozisyonun açılması bekleniyor. Bu pozisyonlar, sadece çevreyi koruma amacını taşımakla kalmıyor; aynı zamanda şirketlerin daha sürdürülebilir iş modelleri oluşturmasına da katkı sağlıyor. Karbon muhasebecisi, çevre uyum görevlisi ve sürdürülebilirlik danışmanı gibi uzmanlıklar, yeşil yakalı iş gücünün öne çıkan rollerinden sadece birkaçı.
Türkiye’de bu konuda yapılmış çalışmalar da mevcut. Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) tarafından yapılan bir araştırma var.
Acaba kamu personeli açısından yeşil memur olur mu? Olursa da kriterler neler olabilir? Kesin absürt bir sertifika isteriz. Yeşil memurluğa başvuracak adaylardan arıcılık sertifikasına sahip olmasını şartı aranır😳
📢2024 Birleşmiş Milletler E-Devlet Anketi
2024 yılında yayımlanan Birleşmiş Milletler E-Devlet Anketi, dünya genelindeki dijital devlet uygulamalarına dair kapsamlı bir bakış sunuyor. 193 üye devlette yapılan bu değerlendirme, dijital devletlerin hızla geliştiğini ve dayanıklı altyapılar ile ileri teknolojilere yapılan yatırımların dünya çapında artış gösterdiğini vurguluyor.
Anketin en dikkat çekici bulgularından biri, E-Devlet Gelişim Endeksi'nde (EGDI) küresel ortalama değerin önemli bir iyileşme göstermesi. 2022'de dijital hükümet gelişiminde geride kalan nüfus oranı %45 iken, bu oran 2024'te %22,4'e gerilemiş durumda. Bu da dijital dönüşümde ciddi bir ivme kazanıldığını ortaya koyuyor.
Ancak bu ilerlemeye rağmen, dijital hükümet gelişiminde bazı bölgeler hala geride kalıyor. Özellikle Afrika, en az gelişmiş ülkeler olarak küresel ortalamanın altında seyretmeye devam ediyor. 2024 EGDI kapsamında ilk 10 ülke sırasıyla Danimarka, Estonya, Singapur, Güney Kore, İzlanda, Sudi Arabistan, Birleşik Krallık, Avustralya, Finlandiya, Hollanda’dır.
Birçoğunuzun aklında "Türkiye'nin e-devlet alanındaki durumu nasıl?" sorusu belirmiş olabilir. Ülkemizin her alanda en iyisi olmasını dileriz, bu konuda rahat olun; dijitalleşme konusunda Türkiye sağlam adımlarla ilerliyor. Son yayınlanan E-Devlet Gelişim Endeksi (EGDI) raporuna göre, Türkiye “Çok Yüksek e-Devlet Gelişmişlik Endeksine Sahip Ülkeler” arasında. 2022 yılında, 193 ülke arasında e-Devlet Gelişmişlik Endeksi'nde 48. sırada yer alan Türkiye, 2024 yılında tam 21 sıra birden yükselerek 27. sıraya yerleşti. Bununla birlikte, e-katılım Endeksi'nde ise 2022'deki 18. sıradan 2024'te 22. sıraya gerilemiş durumda.
⛔CHP'den Anayasa Mahkemesi'ne Başvuru: Konu Tasarruf Tedbirleri
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 7521 sayılı "Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un yürürlüğünün durdurulması ve iptali için Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurdu. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, 26 Temmuz 2024 tarihli bu düzenlemelere karşı yaptıkları itiraz hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Günaydın, bu düzenlemelerin "tasarruf tedbirleri" olarak adlandırılmasına rağmen, içeriğin bu tanımla örtüşmediğini belirtti. Aksine, düzenlemelerin ya vergi indirimlerine yol açacağını ya da kamu zararını artıracak bir yapı taşıdığını ifade etti. CHP'nin bu konudaki itirazı, sadece ekonomik kaygılardan değil, aynı zamanda kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı konusundaki endişelerden de kaynaklanıyor.
⚖️Danıştay’dan Fatih Sultan Mehmet Tablosu İçin Kritik Karar
Danıştay, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 935 bin sterline (yaklaşık 8 milyon lira) satın aldığı ve Venedikli ressam Gentile Bellini’ye ait olan Fatih Sultan Mehmet tablosunun orijinalliği konusunda önemli bir karara imza attı. Kamu zararına yol açıldığı iddiasıyla İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında soruşturma açılması talebi, Danıştay tarafından reddedildi.
Peki soruşturma nasıl başladı?
4 yıl önce Londra’da yapılan bir açık artırmada, Venedikli ressam Gentile Bellini'ye ait olduğu bilinen üç Fatih Sultan Mehmet portresinden özel koleksiyonda bulunan tek örneği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 935 bin sterline satın alınmıştı. Tablo, büyük bir heyecan yaratmış olsa da, satın almanın hemen ardından bir vatandaşın başvurusu üzerine tablo hakkında inceleme başlatıldı.
2020 yılında İstanbul Valiliği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine İBB Başkanlığı’na bir yazı gönderdi ve tabloyla ilgili soruşturma izni talep edildi. Valiliğin yaptığı incelemeler sonucunda, soruşturmaya gerek olmadığına karar verilerek dosya kapanmıştı.
Ancak 2022'de bu kez İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği, tablo alımıyla ilgili yeni bir ön inceleme başlattı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden bilgi ve belgeler talep edildi. Önceki incelemelerde herhangi bir olumsuzluğa rastlanmamış olsa da müfettişlerin detaylı çalışmaları devam etti. Ayrıca, İBB Meclisi de tabloyla ilgili bir araştırma komisyonu kurarak inceleme yaptı.
Sonuç olarak, Danıştay tabloyu orijinal olarak kabul etti ve herhangi bir hukuki sorun bulunmadığını belirtti. Böylece, tablo satın alım süreciyle ilgili iddialar kesin olarak reddedilmiş oldu.
Gentile Bellini ve Fatih Sultan Mehmet: Tarihi Tabloya Dair Merak Edilenler
Londra’da yapılan müzayedede "Sultan İkinci Mehmet, mevki sahibi genç ile birlikte" adıyla satışa sunulan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından satın alınan tablo, 1479 yılına kadar uzanan tarihi bir esere işaret ediyor. Bu tablo, Venedikliler ile yapılan İstanbul Anlaşması’nın önemli maddelerinden birine dayanıyor: dönemin en yetenekli ressamlarından birinin Fatih Sultan Mehmet'in portrelerini yapmak üzere İstanbul'a gelmesi.
Bu görevle İstanbul’a gönderilen ünlü Venedikli ressam Gentile Bellini, 1479-1481 yılları arasında Osmanlı Sarayı’nda misafir edildi. Fatih Sultan Mehmet’in birkaç portresini çizen Bellini, aynı zamanda çeşitli illüstrasyonlar da yaptı. Ancak müzayedede satışa çıkarılan bu eserde Fatih'in yanında yer alan ikinci kişinin kimliği hala tam olarak bilinmiyor.
Tablodaki ikinci figürün, padişahla aynı seviyede tasvir edilmesi nedeniyle bu kişinin Fatih'in üç şehzadesinden biri olduğu görüşü daha fazla kabul görüyor. Şehzade Mustafa'nın, Bellini’nin İstanbul’a gelmesinden önce hayatını kaybetmesi ise seçenekleri ikiye indiriyor: Cem Sultan ve II. Bayezid. Bu tartışmalar, tablonun hem sanatsal hem de tarihi değerini artıran önemli unsurlardan biri olarak öne çıkıyor.
⚖️1. Dönem Hakim ve Savcı Yardımcıları Eğitimi Açılış Töreni
Türkiye Adalet Akademisi 1. Dönem Hâkim ve Savcı Yardımcıları Eğitim Açılış Töreni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Hakim ve savcı yardımcılığı uygulaması ilk kez 2022 yılında düzenlenmişti.
2022 yılı Haziran ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda kabul edilen yeni yargı paketi, Türkiye'de önemli değişiklikler getirdi. Bu paketle birlikte, ilk kez hakim ve savcı yardımcılığı müessesesi oluşturuldu, noterler gayrimenkul satışında yetkilendirildi ve stokçuluk suçlarına verilen cezalar artırıldı.
Hakim ve savcı yardımcılığı uygulaması, 1 Ocak 2023'te hayata geçirilecek ve bu süre üç yıl sürecek. Bu yeni sistem, hakim ve savcı adaylarının usta-çırak ilişkisi içinde deneyim kazanmalarını sağlayacak. Yardımcılık dönemi, temel eğitim, görev dönemi ve son eğitim dönemi olmak üzere üç aşamadan oluşacak. Temel ve son eğitimler Türkiye Adalet Akademisi tarafından verilecek, görev dönemi ise adayların yargı mercilerinde fiilen çalışmalarıyla geçecek.
Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmeliğe göre, hakim yardımcıları, hakimlerin verdiği dosya ve evrakları inceleyip hakime sunmak, duruşma ve keşif işlemlerinde yardımcı olmak, yazı işleri müdürlüğünün hazırladığı evrakları hakime sunmadan önce kontrol etmek ve gerekçeli karar taslaklarını hazırlamak gibi görevler üstlenecekler. Ayrıca, ara kararların uygulanmasına yönelik işlemleri yürütecek ve hakimin istediği hukuki araştırmaları yapacaklar. Savcı yardımcıları da Cumhuriyet Başsavcılığında benzer sorumluluklar üstlenecek.
🗳️Almanya'da Eyalet Meclisi Seçimleri: Aşırı Sağ İlk Kez İlk Sırada
Almanya'nın doğusunda yer alan Thüringen eyaletinde yapılan son seçimler, ülke siyasetinde tarihi bir dönüm noktasına işaret ediyor. Sandık çıkış anketlerine göre, aşırı sağın temsilcisi Almanya için Alternatif (AfD) partisi, İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki ilk kez eyalet parlamentosu seçimlerinde birinci sıraya yükseldi. Yaklaşık 1,66 milyon seçmenin bulunduğu eyalette, AfD yüzde 30,8 oy oranına ulaşarak önemli bir zafer kazandı.
Bu seçim sonuçları, özellikle AfD'nin 2019 seçimlerine kıyasla oy oranını 7,4 puan artırmasıyla dikkat çekiyor. Bu yükseliş, partinin aşırı sağ ideolojisiyle eyalet çapında nasıl güçlü bir taban kazandığını gösteriyor. AfD’nin bu başarısı, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Almanya'da aşırı sağ bir partinin ilk kez bir eyalet seçiminde birinci gelmesiyle tarihe geçti.
Almanya’da yakında “Yaşasın Irkımız Çin’e Bedel Kırkımız” nidaları yükselmeye başlar...
🧑💼Adana Büyükşehir Belediyesi İlk Halk Jürisi
Adana Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’de bir ilke imza atarak 2025-2029 Stratejik Planı’nı halkın onayına sunmak için Türkiye’nin ilk halk jürisini topladı. Adana’yı temsil eden halk jürisi, yaş, cinsiyet, meslek ve coğrafi dağılım gibi kriterler göz önünde bulundurularak tamamen rastlantısal bir yöntemle seçildi. Bu yöntemle, Adana’nın farklı kesimlerinden vatandaşların görüşleri sürecimize doğrudan katıldı ve şehrin ihtiyaçları, geleceğe dair hedefleri konusunda farklı bakış açıları masaya yatırıldı.
Yerel politika oluşturma süreçleri, bir kentin sosyal, ekonomik ve çevresel dinamiklerini şekillendiren kritik aşamalardır. Bu süreçlerde kent sakinlerinin katılımı, sadece demokratik bir gereklilik değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir kent yaşamı için de vazgeçilmezdir. Kentlilik bilincinin yükseltilmesi, bu katılımın kalitesini artırmakta ve kentsel sorunların çözümünde daha etkili stratejilerin geliştirilmesine olanak tanımaktadır.
♊Mersin Yenişehir Belediyesi’nden Türkiye’de Bir İlk
Mersin Yenişehir Belediyesi, Türkiye’de bir ilke imza atarak hayata geçirdiği “Dijital İkiz Projesi” kapsamında iklimsel analizler ve çevresel risk değerlendirmeleri yapıyor. Elde edilen veriler ışığında somut adımlar atan belediye, bu projeyle modern şehircilik ve sürdürülebilirlik alanında örnek teşkil etmeye devam ediyor.
İleri teknoloji çözümlerle donatılmış Dijital İkiz Projesi, Yenişehir’in çevre dostu bir kent olma yolunda atılan önemli adımlardan biri. İklimsel analizler ve çevresel risk değerlendirmeleri gibi bilimsel araçlar sayesinde, kentin çevreye olan etkisini minimize etmek ve iklim değişikliğine uyum sağlamak amaçlanıyor.
Dijital ikiz uygulamaları, akıllı kentlerin yönetiminde önemli bir rol oynamaktadır. Bu teknoloji, fiziksel varlıkların sanal bir kopyasını oluşturarak, kentlerin altyapı, enerji tüketimi ve trafik yönetimi gibi alanlarda gerçek zamanlı veri toplama ve analiz etme imkanı sağlar. Böylece kemnt yönetimleri, mevcut sorunları daha proaktif bir şekilde ele alabilir ve kaynak kullanımını optimize edebilir.
🌳Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nden Park ve Bahçelerde Dijital Dönüşüm
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, dijital dönüşüm yolculuğunda bir adım daha atarak, Netcad Yazılım iş birliğiyle park ve bahçelerini dijital ortama taşıdı. Bu yenilikçi adım sayesinde, belediye sınırları içinde yer alan parkların sınırları, envanteri ve personelin yaptığı tüm çalışmalar artık dijital ortamda, tek bir platform üzerinden yönetilebiliyor.
Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı’nın koordinasyonunda yürütülen bu çalışma, Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı’nın sahadaki işlerini daha hızlı ve verimli bir şekilde takip etmesini sağlıyor. Titizlikle geliştirilen Kent Otomasyon Sistemi sayesinde, tüm park ve bahçelerin bilgilerine anında erişim mümkün hale geldi. Bu sayede yapılan işlerin takibi dinamik olarak gerçekleştiriliyor, park yönetim süreçleri hız kazanıyor ve kaynaklar daha etkili kullanılıyor.
🤝Marmara Belediyeler Birliği’nden Bursa’da Afet Yönetimi Odaklı Meclis Toplantısı
Marmara Belediyeler Birliği, 2024 yılı II. Olağan Meclis Toplantısı’nı 3 Ekim’de Bursa’da gerçekleştirdi. AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürlüğü temsilcilerinin de katılımıyla düzenlenen toplantıda, Marmara Bölgesi’nin karşı karşıya olduğu deprem riskleri ve afet yönetimi stratejileri masaya yatırıldı. Bölge belediyelerinin hazırlıklı olmasının ve dayanıklılığın güçlendirilmesinin önemine vurgu yapılarak, alınması gereken önlemler üzerinde duruldu.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, afetlere karşı alınacak önlemlerin ciddiyetine dikkat çekti. Bozbey, bölgesel dayanıklılığı sağlamak adına iş birliğinin ve ortak çözümlerin hayati önem taşıdığını ifade etti. Marmara Bölgesi’ndeki belediyeler arasında güçlü bir dayanışma ağı oluşturmanın afet risklerine karşı etkin bir mücadele için temel bir unsur olduğu toplantıda tekrar vurgulandı.
İstanbul ve çevresini etkileyecek bir “Büyük Marmara Depremi” için bölgesel birliktelikler afetlerle mücadelede çok önem arz ediyor. Bu kapsamda “Marmara Belediyeler Birliği”nin çok önemli bir sorumluluğu bulunmaktadır.
🏫Belediyeler Okulları Temizliyor, Yetki Tartışmaları Alevleniyor
Son dönemde merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasında yaşanan sorumluluk karmaşası, özellikle yerel yönetimlerin sınırlarının belirsizliği nedeniyle, giderek daha görünür hale geldi. Prof. Dr. Bayram Zafer Şahin’in de belirttiği gibi, merkezi yönetim park yaparken belediyeler emeklilere yardım yapıyor; bu durum, hangi kurumun hangi sorumlulukları üstleneceği konusunda kafa karışıklığına yol açıyor.
5393 Sayılı Belediye Kanunu 14. maddede belediyelerin görevlerini "mahalli müşterek ihtiyaçların giderilmesi şartıyla" gibi geniş ve yoruma açık bir ifadeyle tanımlarken, pratikte belediyeler çok geniş bir sorumluluk alanında faaliyet göstermektedirler. Bu konunun en güncel örneği, yeni eğitim-öğretim döneminde okullardaki hijyen sorunu etrafında dönen tartışmalar oldu. Okullarda temizlikten sorumlu personelin yetersiz kalmasıyla birlikte veliler bu konuda sorumluluk almaya başladı; belediyeler de okullara temizlik desteği sağlamak için harekete geçti. Fakat bu durum bir anda merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasında bir polemiğe dönüştü.
Özellikle İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinin başlattığı okul temizlik projeleri dikkat çekti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi “İBB Temiz Okul Projesi,” Şişli Belediyesi “Okul Temizlik Şefliği,” ve Ankara Büyükşehir Belediyesi “Temiz Okul, Sağlıklı Gelecek” projeleri ile okullara hijyen desteği sağlamayı amaçlıyor. Ancak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, bazı okul müdürlerine "Belediyeden hiçbir şey istemeyin" şeklinde mesajlar gönderildiğini iddia etti. Bu duruma tepki gösteren Yavaş, belediyenin çocukların sağlıklı bir ortamda eğitim almaları için temizlik desteği sağlamak istediğini vurguladı ve bu konunun ülke gündemine bu denli taşınmasını garipsediğini ifade etti.
Tüm bu gelişmelerin ardından Milli Eğitim Bakanlığı, 30 bin temizlik personeli alacağını açıkladı.
Belediyelerin görev tanımının geniş ve kurumun siyasi olması nedeniyle son dönemler popülizm aldı başını gidiyor. Belediyeler neler yapmıyor ki; emeklilere maaş ve ÖSYM sınav ücretlerinin ödenmesi, yoga matı dağıtımı....
🫨6 Şubat Maraş Depremleri Enkazının Geri Dönüştürülmesi
Türkiye’nin Güneyini yerle bir eden, 11 ili derinden sarsan depremlerin üzerinden tam 18 ay geçti. Yıkıcı olayın ardından bölgede yaklaşık 100 milyon metreküplük devasa enkaz yığını, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en büyük kurtarma ve yeniden inşa süreçlerinden birini başlattı. Şimdi, bu enkazlar bir yük olmaktan çıkıp yeniden hayata kazandırılmaya hazırlanıyor.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Türkiye Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, deprem enkazının güvenli bir şekilde işlenerek geri dönüştürülmesi için yürütülen projeyi bir adım ileri taşıdı. Dün, Hatay ve Kahramanmaraş'ta Japonya Hükümeti’nin desteğiyle inşa edilen iki model geri dönüşüm tesisinin tamamlandığı duyuruldu. Japonya'nın 700 milyon Japon Yeni (yaklaşık 4,83 milyon ABD Doları) finansman sağladığı proje, deprem enkazlarının güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde işlenebileceğini göstermek amacıyla yürütülüyor.
53.500'den fazla insanın hayatını kaybetmesine, 313.000'den fazla binanın yerle bir olmasına neden olan bu büyük felaketten sonra bölgede sadece geçici olarak kaldırılabilen dev enkaz yığınları kalmıştı. Hatay ve Kahramanmaraş’ta oluşturulan toplam 86 geçici depolama sahasında enkaz dağları bulunuyor. Kent merkezlerinden taşınan enkazlar, asbest ve diğer tehlikeli maddeler içerebileceğinden halk sağlığı için ciddi riskler doğuruyor. Ancak bu yeni tesisler, doğru işlemlerle tehlikeli atıkları bertaraf ederken geri kalan malzemeleri de sürdürülebilir bir dönüşüm sürecine sokacak.
⚖️Adana’da Yıkımın Ardından Adalet Yerini Buldu
6 Şubat 2023’te meydana gelen deprem, Adana’da büyük bir yıkıma ve acıya neden olmuş, 96 kişi Alpargün Apartmanı'nın enkazında yaşamını yitirmişti. Bu olayın ardından, apartmanın müteahhidi Hasan Alpargün’ün aynı gün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gittiği tespit edildi. Yapılan çalışmalar sonucu Lefkoşa Emniyet Müdürlüğüne teslim olan Alpargün, Türkiye'ye iade edilerek Adana’da 13 Şubat’ta tutuklandı.
Günler süren yargı sürecinin ardından, adalet Alpargün Apartmanı davasında ağır bir kararla sağlandı. Mahkeme, Hasan Alpargün'ü 62 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 865 yıl hapis cezasına çarptırdı. Bu karar, apartman sakinlerini kaybeden aileler ve depremzedeler için bir rahatlama olsa da, adaletin yerini bulması adına sembolik bir önem taşıyor.
Yaşanan afetler konusunda ilk hedef aldığımız kesim müteahhitler ancak bu konuda kamu kurumlarından başlayarak sorumluluk sahibi olan bir çok birim var. Evet binanın yönetmeliklere uygun yapılması müteahhidin görevi. Ya rant uğruna yerleşime uygun olmayan yerlerin imara açılmasını sağlayan belediyeler, imar barışı ile kaç yapılaşmamanın önünün açan sorumlular...
🏙️İstanbul Fikirtepe Kentsel Dönüşümü: Bir Yılan Hikayesi
Fikirtepe kentsel dönüşümü, İstanbul'un en uzun soluklu ve tartışmalı kentsel dönüşüm projelerinden biri olarak öne çıkıyor. Kadıköy ilçesinde bulunan bu bölge, yıllarca süren bir dönüşüm süreci içerisinde yer alıyor. Fikirtepe kentsel dönüşümü, uzun süren bir sürecin ardından yavaş yavaş tamamlanmaya doğru ilerliyor. Ancak projede hala çözülmesi gereken birçok sorun bulunuyor.
Bu hafta İstanbul Fikirtepe’den gelen yeni şantiye görüntüleri, sosyal medyada gündem olmuş durumda. Kentin, kentsel dönüşüm projeleriyle hızla değişen yüzünü gözler önüne seren bu görüntüler, özellikle yoğun inşaat alanlarıyla dikkat çekiyor. Kentin dönüşüm sürecini daha yakından görmek isteyenler için günün videosunu buradan inceleyebilirsiniz.
🏙️Atça: Türkiye’nin Paris’i
Ege Bölgesi'nde, Aydın ilinin Sultanhisar ilçesine bağlı olan Atça, Türkiye'de eşsiz bir kent planlamasına sahip yerleşim birimi olarak öne çıkıyor. 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanunla belde statüsünden mahalleye dönüştürülmeden önce, Türkiye'nin ilk modern imarlı kenti olarak anılmaktaydı. Şimdi ise en modern imarlı mahallesi.
Atça’nın kent planı, Paris'teki ünlü Charles de Gaulle Meydanı’ndan ilham alarak tasarlanmış. Yunan İşgali sırasında büyük ölçüde yanan bu yerleşim birimi, yeniden imar edilirken ışınsal bir kent formuna sahip olacak şekilde planlanmıştır. Bu özellikleri, Atça'yı Türkiye'de bu tarzda tasarlanmış ilk ve tek kent yapıyor. Türkiye’nin Paris’i olarak da anılan Atça, benzersiz kent mimarisiyle dikkat çekerken, modern kentleşme anlayışının erken dönem örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.
🔼Kazakistan'da İskit-Saka Dönemine Ait 3,400 Yıllık Piramit Bulundu
Kazakistan'ın Karaganda bölgesinde yapılan arkeolojik kazılarda, İskit-Saka dönemine ait 3,400 yıllık bir piramit keşfedildi. Bu buluntu, bölgenin zengin tarihi ve medeniyetler arasındaki etkileşimlerin izlerini gözler önüne seriyor.
İskit-Saka dönemi, Orta Asya'da önemli bir yer tutan ve birçok medeniyetin etkileşim içinde olduğu bir dönemdir. Kazakistan, tarih boyunca farklı kültürlerin ve toplulukların bir araya geldiği bir kavşak noktası olmuştur. Bulunan piramit, bu medeniyetlerin mimari ve kültürel miraslarının bir yansıması olarak öne çıkıyor.
🏠Avrupa'da Konut Krizi Büyüyor: Macaristan'da Kiralar Son 10 Yılda %86 Arttı
Avrupa genelinde konut krizi, kira fiyatlarını dramatik şekilde artırırken, farklı kentlerde yaşam maliyetleri arasında belirgin farklar ortaya çıktı. Atlatszo'nun 2024 Deloitte Emlak Endeksi ve Eurostat verilerini kullanarak yaptığı araştırmaya göre, son 10 yılda Avrupa vatandaşlarının kira giderleri ortalama %17 yükseldi. Bu artışın en çarpıcı olduğu ülkelerden biri Macaristan; burada kira fiyatları %86'dan fazla arttı.
Macaristan'ın başkenti Budapeşte’de, çocuksuz bir bekar, ortalama maaşının üçte birini kira için harcamak zorunda kalırken, Viyana gibi diğer Avrupa kentlerinde yaşam maliyetleri daha düşük. Viyana’da bir daire kiralamak için maaşın yalnızca %10’unun yeterli olması, kentteki konut piyasasının daha erişilebilir olduğunu gösteriyor.
🖨️3D Yazıcılarla İnşa Edilen İlk Otel “El Cosmico”
Dünyanın 3D yazıcılarla inşa edilecek ilk oteli olan “El Cosmico,” ABD’nin Texas Çölü’nde 2026 yılında kapılarını açmaya hazırlanıyor. Otelin odaları, 3,7 metre tavan yüksekliğiyle geniş ve ferah bir alan sunarken, yapımında kullanılan çimento bazlı Lavacrete alaşımı sayesinde dayanıklı ve yenilikçi bir yapı hedefleniyor.
Bu proje, inşaat sektöründe sürdürülebilirlik ve hız kazandıracak yeni bir dönemin habercisi olarak görülüyor. 3D yazıcı teknolojisi sayesinde daha az atık üretilmesi ve inşaat süreçlerinin maliyet ve süresinin düşürülmesi hedefleniyor. Texas’ın sert çöl ortamında konforlu bir deneyim sunması planlanan El Cosmico, inovatif yapısıyla hem mimaride hem de sürdürülebilir turizmde çığır açmayı amaçlıyor.
🏙️Dünyanın En Çok Ziyaret Edilen Kentleri
Euromonitor International'ın 2023 verilerine göre, İstanbul, dünyanın en çok ziyaret edilen kenti unvanını kazandı. Yıl boyunca 20 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırlayan kent, bir önceki yıla göre %26 oranında bir artış gösterdi. İstanbul’u sırasıyla 18,8 milyon ziyaretçi ile Londra ve 16,8 milyon ziyaretçi ile Dubai takip etti.
Bu ziyaretçi sayısı, en az 24 saat süreyle kentte kalan uluslararası misafirleri kapsıyor. Yıl içinde birden fazla ziyaret eden kişiler ya da bir seyahat sırasında birden fazla ülkeyi gezenler de bu sayıya dahil ediliyor.
İstanbul’daki sığınmacılar da dahil edilseymiş dünya rekoru kırılırmış.
🏨Bangkok'un İncisi Capella: 2023'te Dünyanın En İyi Oteli Seçildi
Tayland'da Chao Phraya Nehri'nin kıyısında yer alan Capella Bangkok, dünyanın en iyi oteli unvanını kazandı. William Reed Business Media’nın The World’s 50 Best Hotels listesinde zirveye çıkan Capella Bangkok, Londra'da düzenlenen ödül töreninde, dünyanın dört bir yanından 600 seçkin seyahat uzmanının oylarıyla belirlenen sıralamada en üst sıraya yerleşti. Bu prestijli liste, yalnızca lüks otelleri içeriyor.
2020 yılında açılan Capella Bangkok, Michelin yıldızlı restoranı, spa olanakları ve her biri özel jakuzili havuzlara sahip yedi villasıyla lüksü en üst seviyede yaşatıyor. Capella, geçen yılın birincisi olan ve İtalya’nın Como Gölü kıyısında yer alan tarihi Passalacqua'yı geride bırakarak on basamak birden yükseldi. Passalacqua ise, sadece 24 odası ve teraslı bahçeleriyle bu yıl ikinci sırada yer aldı.
Youtube videosunu izleyebilirsiniz.
🌤️Bangkok Temiz Hava İçin Harekete Geçti: Breathe Cities İnisiyatifine Katıldı
Bangkok, hava kalitesini iyileştirme amacıyla oluşturulan küresel Breathe Cities ağına katılan on ikinci kent olarak temiz hava mücadelesine güçlü bir adım attı. Tayland’ın başkentinde yaşayan 11 milyon kişi için hedef büyük: 2030 yılına kadar hava kirliliğini %30 oranında azaltmak. Bu ortaklıkla birlikte, hava kalitesi verilerinin toplanması, kapasite geliştirme çalışmaları ve toplumun bu sürece katılımını artırmaya yönelik önemli destekler sağlanacak.
2023’te, Tayland’da 10 milyon kişi kirlilikle bağlantılı sağlık sorunları nedeniyle tedavi gördü; Bangkok, bu sorunların en yoğun yaşandığı kentlerden biri oldu ve kirliliğe bağlı olarak 5.000'den fazla erken ölüm kaydedildi. Breathe Cities inisiyatifi, Bangkok’un temiz hava hedeflerine ulaşmasında önemli bir destek sağlayarak, bu küresel soruna çözüm üretme konusunda şehrin güçlü bir adım atmasına yardımcı olacak.
🛖Ma’dan: Irak'ın Bataklık Arapları ve Binlerce Yıllık Yaşam Biçimi
Ma’dan ya da Bataklık Arapları, Irak’ta Dicle ve Fırat nehirlerinin birleştiği bataklık bölgede yaşayan, kendilerine özgü kültürleri ve yarı göçebe yaşam biçimleriyle bilinen bir topluluktur. Bu bölgeye özgü olan ve binlerce yıldır süregelen yaşam tarzları, tamamen bataklıklarla çevrili doğa ile iç içe şekillenmiştir.
Ma’dan halkının yaşamını en iyi temsil eden yapı, kamıştan yaptıkları yüzen evlerdir. Bu evler, özellikle Qasab adı verilen, 7,6 metreye kadar uzayabilen devasa ot türünden ve kamışlardan yapılır. Taşınabilir özellikteki bu evler, bataklık sularının yükseldiği ilkbahar dönemlerinde sökülüp başka bir yere taşınabilir ve bir gün içinde yeniden kurulabilir. Geleneksel olarak sürdürülen bu yapı tekniği sayesinde, uygun bakım ve onarımla kamış evler 25 yılı aşkın bir süre dayanabilir.
Ma’dan halkının, doğayla uyumlu ve minimalist yaşam tarzı, binlerce yıllık bir kültürel mirası günümüze taşıyor.
🌦️COP29: İklim Değişikliğiyle Mücadelede Yeni Bir Dönüm Noktası
2024 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı, yaygın adıyla COP29, Azerbaycan’ın Bakü şehrinde 11-24 Kasım 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Bu önemli organizasyonda, küresel ısınma ve sera gazı salınım oranlarının azaltılması amacıyla Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne taraf ülkeler bir araya gelecek.
COP29 zirvesinde, iklim değişikliğiyle mücadelede yenilenebilir enerji ve enerji depolama teknolojilerine büyük bir vurgu yapılacak. Katılımcı ülkeler, bu teknolojilerin nasıl yaygınlaştırılabileceği ve karbon emisyonlarını azaltma yolları üzerine görüş alışverişinde bulunacak. Bu zirve, ülkelerin iklim hedeflerine ulaşmaları için yeni stratejilerin belirlenmesine zemin hazırlayarak, sürdürülebilir bir gelecek için önemli adımlar atılmasına katkı sağlayacak. İklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesi için büyük bir fırsat sunan COP29, dünya genelinde iklim politikalarının şekillenmesine yardımcı olmayı hedefliyor.
Bu önemli toplantıda Türkiye adına İklim Değişikliği Danışma Komitesi’nde temsilci olarak görev alacak kişi ise ünlü oyuncu Engin Altan Düzyatan olacak. Azerbaycan'daki COP29 mütevelli heyeti, çevre kirliliğini azaltmayı teşvik etmek için ihtiyaç duyulan temel mekanizmalardan biri olarak COP29 Uluslararası Danışma Komitesi'ni (COP29 IAC) kurdu. Toplam 21 üyesi olan komitede, iklim faaliyetlerinin farklı yönlerine ilişkin konulara katkıda bulunabilecek isimler yer alıyor.
💡İBB’den Örnek Enerji Dönüşümü!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), sürdürülebilir enerji çözümleriyle örnek teşkil eden önemli bir adım attı: 2029 yılına kadar belediye binalarının enerji ihtiyacının tamamını güneşten karşılayacak! Bu adım, hem tasarruf sağlayacak hem de çevre dostu şehircilik için bir kilometre taşı olacak. Kapsamlı bir enerji dönüşümü, iklim değişikliğiyle mücadelede kritik bir role sahip.
👨🌾Çukurova Çiftçisini Zor Günler Bekliyor...
Adanalı çiftçilerin karşı karşıya olduğu su krizi, Devlet Su İşleri'nden gelen kritik bir uyarıyla gündeme taşındı: "Soğan, patates, marul gibi güzlük sebzeleri ekmeyin." Bu uyarının altında yatan sebep, Çukurova’daki barajların yetersiz su kapasitesiyle mücadele etmesi. İklim krizine bağlı kuraklık, bölgedeki çiftçilerin omuzlarına yeni bir yük bindiriyor. Fakat sorun yalnızca kuraklıkla sınırlı değil.
Modern sulama teknolojilerine geçişin yavaş ilerlemesi ve tarım planlamasındaki eksiklikler, bu krizi daha da derinleştiriyor. Çiftçiler, su tasarrufu sağlayan sulama sistemlerine ihtiyaç duyarken, aynı zamanda uzun vadeli, sürdürülebilir tarım politikalarına da bel bağlamış durumda. Çukurova’da çözüm, yalnızca iklim değişikliğine karşı dayanıklılığı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda bölgenin tarımsal üretim kapasitesini korumak için de hayati önem taşıyor.
İklimden bağımsız tarımın yaygınlaştırılması lazım. Maalesef ki bu konuda soykırım suçunu işlemekten hiç geri kalmayan İsrail çok ilerleme kaydetmiş durumda
🛒Hepsiburada’dan Çevreci Adımlar: Karınca Kolonilerinden İlham Alan Rota Optimizasyonu
Hepsiburada, 2023 Sürdürülebilirlik Raporu ile çevre, toplum ve yönetişim alanındaki çalışmalarını kamuoyuyla paylaştı. Raporda, lojistik alanındaki karbon ayak izini azaltma hedefiyle geliştirilen yenilikçi bir teknolojiden de bahsedildi: HepsiJET’in “Çok Araçlı Rota Optimizasyonu”. İlginç bir şekilde, bu teknoloji karınca kolonilerinin yiyecek toplama davranışlarından esinlenerek tasarlanmış.
Sistem, araç filosunun yalnızca gerekli olan kısmını en verimli şekilde kullanarak, toplam seyahat mesafesini %8 oranında azaltıyor. Bu sayede, hem karbon emisyonları düşüyor hem de yakıt tüketiminde önemli bir tasarruf sağlanıyor. Hepsiburada'nın bu yaklaşımı, lojistik sektöründe çevreci çözümlerin geliştirilmesine ilham veriyor ve sürdürülebilir bir geleceğe katkı sunuyor.
Hayatımızın hızla dijitalleştiği ve alışverişin de bu ortamlardan yapılarak tüketicilere ulaştırıldığı bir dönemde, lojistik sektörü birbirinden enteresan yenilikçi uygulamalara sahne oluyor. Bültenimizde bunları sık sık dile getiriyoruz. Bu gelişmelerin Türkiye’de olması çok sevindirici.
🍼Plastik Atık Sorununa Biyolojik Çözüm: Çin'den "Yaşayan Plastik" Devrimi
Çevreyi koruma adına umut verici bir gelişme, Çin'den geldi: Shenzhen Yüksek Teknoloji Enstitüsü, plastik atık krizine çözüm olabilecek "yaşayan plastik" geliştirdi. Bu özel alaşım, aşırı basınç, kuraklık ve yakıcı kimyasallara karşı son derece dayanıklı olup, normal koşullarda yüzyıllarca doğada varlığını sürdürebiliyor. Ancak sıra dışı bir özelliği var: Belirli bir bakteri sporuyla temas ettiğinde, 30 gün gibi kısa bir sürede biyolojik olarak çözülüyor.
Bu buluş, çevreye zarar vermeyen ve biyolojik olarak yok edilebilen plastikler geliştirme konusunda heyecan verici bir adım. Kapsamlı üretime geçildiğinde, plastik atıkların doğaya etkisini azaltmada önemli bir fark yaratabilir.
🔥Portekiz’de Orman Yangınları: Ulusal Yas İlan Edildi.
Portekiz, 14 Eylül’den bu yana devam eden ve 7 kişinin yaşamını yitirdiği yıkıcı orman yangınları nedeniyle ulusal yas ilan etti. Yangınlarla mücadelede zor günler geçiren ülkede, bayraklar yarıya indirildi ve yangınların sebebini belirlemek için başlatılan soruşturmalarda 5 kişi gözaltına alındı.
🏙️Kentler İklim Değişikliğinin Kıyısında: Kentlerin %83’ü Aşırı Hava Olayları Riski Altında
Dünya, iklim değişikliğinin etkileriyle sarsılmaya devam ediyor. CDP-ICLEI Track tarafından yayımlanan son araştırmaya göre, dünya genelindeki kentlerin %83’ü sel, kuraklık ve fırtına gibi aşırı hava olayları nedeniyle ciddi tehdit altında. Bu olaylar, kent altyapılarına büyük zarar verirken milyonlarca insanın yaşamını doğrudan etkiliyor, can kayıplarına yol açıyor ve ekonomilere ağır maliyetler yüklüyor.
İklim krizinin hızla büyüyen etkisi, kentlerin daha dayanıklı altyapılara yatırım yapmasını ve sürdürülebilir çözümler geliştirmesini gerektiriyor. Kentler, nüfus yoğunluğu ve ekonomilerin kalbi olarak bu krize karşı ön saflarda yer alıyor. Şimdi, dünya genelinde iklim dirençli kentler inşa etmek için küresel işbirliği ve etkili önlemler almak her zamankinden daha önemli.
🛴BinBin ve Novocycle'dan Sürdürülebilirlik İçin Güçlü Ortaklık
Türkiye'nin öncü mikro mobilite şirketi BinBin, sürdürülebilir geri dönüşüm çözümlerinde uzmanlaşmış Novocycle ile önemli bir ortaklık kurdu. Bu iş birliği, BinBin'in çevre dostu hedeflerini güçlendirirken, mikro mobilite sektöründe yenilikçi ve sürdürülebilir uygulamaları hayata geçirmeyi amaçlıyor.
Yüzde yüz Türk sermayesiyle kurulan BinBin, 5 ülke ve 17 farklı kentte faaliyet gösteriyor. Şirket, 25.000'den fazla e-scooter'ını Novocycle’ın gelişmiş geri dönüşüm teknolojileri ile yöneterek çevresel etkilerini minimize etmeyi planlıyor. Bugün 4 milyonu aşkın kullanıcıya hizmet veren BinBin, bu iş birliği ile operasyonel verimliliğini artırarak sektörde örnek olmayı hedefliyor.
🌤️Kirli Hava Sorunu: DSÖ Verilerine Göre Küresel Nüfusun %99'u Tehdit Altında
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) son verilerine göre, küresel nüfusun %99’u kirli hava soluyor. Bu durum, yıllık olarak 7 milyondan fazla insanın erken ölümüne yol açıyor. Hava kirliliği, yalnızca bireylerin sağlığını tehdit etmekle kalmayıp, aynı zamanda genel yaşam kalitesini de ciddi şekilde etkiliyor.
⚠️İklim Krizi Avrupa'yı Sarsıyor: Sel Felaketleri Can Alıyor
İklim krizinin yıkıcı sonuçları, şu sıralar Romanya, Avusturya, Polonya, Çekya, Macaristan ve Slovakya'da kendini gösteriyor. Yoğun yağışların neden olduğu seller, Avrupa'da 2002 yılında yaşanan afetten sonraki en kötü durumu oluşturma potansiyeline sahip. Bu felaketlerde yaşamını yitirenlerin sayısı 15'e yükseldi, ve etkilenen bölgelerde arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.
🧑💻Teknoloji Devlerinin Karbon Raporları Gerçekleri Yansıtmıyor!
The Guardian gazetesinin yürüttüğü bir araştırma, Google, Meta ve Microsoft gibi teknoloji devlerinin veri merkezlerine ait çevre raporlarının gerçeği yansıtmadığını ortaya koydu. 2020-2022 yılları arasında bu şirketlerin raporladığı karbon salım miktarının, aslında %662 daha yüksek olduğu belirlendi.
Verileri izinsiz kullanma, manipülasyon, dezenformasyon, yalan, dolan ne ararsan var. Hükümetler her ne kadar çeşitli yaptırımlarla bu şirketleri kontrol altına almaya çalışsalar da çoğu çeşitli ülkelerden daha güçlü duruma gelmiş durumda.
Teknoloji şirketlerinin resmi ve gerçek emisyonları arasındaki fark;
🛴Madrid'de Paylaşımlı E-Skuter Hizmetleri Yasaklandı
İspanya'nın Madrid kentinde, yayaların zararına neden olduğu gerekçesiyle paylaşımlı e-skuter (e-scooter) hizmetleri yasaklandı. Bu karar, kentte artan kazalar ve yayaların güvenliği ile ilgili endişelerin artması üzerine alındı.
Madrid Belediyesi, e-skuter yoğun kullanımının yayaların güvenliğini tehdit ettiğini ve kent içi ulaşımda düzenin sağlanması adına bu adımın gerekli olduğunu belirtti. Yasak, özellikle kalabalık bölgelerde e-skuter neden olduğu kazaların önüne geçmeyi hedefliyor.
Öncelikle trafik kültürünü geliştirmek gerekiyor. Skuter da olsa bir araca binen insan Yüzüklerin Efendisi'ndeki yüzük ironisi gibi başkalaşıyor. Skuter kullanıcılarının bir abartı egzoz ile çakalı ışıkları eksik kaldı. Yakında o da gerçekleşir.
💰Dünya Bankası Grubu’ndan İklim Finansmanında Rekor: 42,6 Milyar Dolar
Dünya Bankası Grubu, Perşembe günü yaptığı açıklamada, 2024 mali yılı boyunca iklim finansmanında 42,6 milyar dolar sağladığını ve bu rakamın bir rekor olduğunu duyurdu. Bu, bir önceki yıla göre %10’luk bir artış anlamına geliyor.
Bu önemli finansman desteği, iklim değişikliğiyle mücadelede ülkelerin ve bölgelerin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmayı amaçlıyor. Dünya Bankası, bu fonların, yenilenebilir enerji projeleri, iklim dayanıklılığı artırma çabaları ve çevresel sürdürülebilirlik uygulamalarında kullanılacağını belirtiyor. Artan iklim finansmanı, küresel ölçekte çevresel etkilerin azaltılmasına ve iklim kriziyle daha etkin bir şekilde başa çıkılmasına katkıda bulunma potansiyeli taşıyor.
🚒Packster 70: Yerel İtfaiye Departmanı İçin Modifiye Edildi
Packster 70, yerel bir itfaiye departmanının ilk yardım ekipmanlarını taşıması amacıyla özel olarak modifiye edildi. Bu yeni düzenlemeyle, acil durumlarda hızlı müdahale için gerekli olan ekipmanların etkili bir şekilde taşınması sağlanacak.
Modifiye edilen Packster 70, itfaiye ekiplerinin daha hızlı ve etkili bir şekilde olay yerine ulaşmasını kolaylaştırırken, aynı zamanda müdahale sırasında gereken malzemelerin de güvenli bir şekilde taşınmasına olanak tanıyor. Bu tür yenilikçi çözümler, acil durum yönetimini geliştirmek ve toplumun güvenliğini artırmak için büyük önem taşıyor.
🧑💼Kamu Yöneticileri için 20 Soruda Yapay Zeka
Web3 Teknolojileri Derneği tarafından hazırlanan ve yakın zamanda yayınlanan "Kamu Yöneticileri için 20 Soruda Yapay Zeka" adlı e-kitap, yapay zekanın (AI) kamu yönetimi üzerindeki dönüştürücü etkisini gözler önüne seriyor. Kamu hizmetlerinin daha verimli, şeffaf ve vatandaş odaklı hale getirilmesi giderek artan bir öncelik haline gelirken, yapay zeka bu hedeflere ulaşmada kritik bir rol üstleniyor. Kitap, kamu yöneticilerine bu teknolojinin sunduğu fırsatları keşfetme ve uygulama konusunda rehberlik etmeyi amaçlıyor.
Kitabın ilk bölümü, yapay zekanın neden kamu yönetimi için bu kadar önemli olduğunu ve Türkiye'deki mevcut durumu ele alıyor. Türkiye’deki kamu yönetiminde yapay zeka teknolojilerinin nasıl kullanıldığını öğrenmek isteyenler için detaylı bir giriş sunuluyor. Yapay zeka; kriz yönetimi, acil durum planlaması ve veri analizi gibi kilit alanlarda yöneticilere daha akıllı ve etkili yönetim stratejileri geliştirme fırsatı sunuyor.
🛜Arnavutköy Belediyesi’nden Açık Veri Portalı
Arnavutköy Belediyesi, belediye verilerine erişimi sağlamak amacıyla çeşitli veri setlerini açık veri portalı üzerinden paylaşıyor. Bu girişim, trafik yönetimi, afet yönetimi ve çevresel projeler gibi kritik alanlarda veri temelli çözümler geliştirilmesine olanak tanıyor ve yerel yönetim süreçlerinin daha etkin hale gelmesini amaçlıyor.
Açık veri yaklaşımı, belediyenin şeffaflığını artırırken, aynı zamanda vatandaşlar ve girişimciler için inovatif projeler geliştirme fırsatları sunuyor. Veritabanında şu an 27 veri seti ve 10 kategori bulunuyor.
🔬Denizli’de Bilim Merkezine Doğru
Denizli Büyükşehir Belediyesi, TÜBİTAK işbirliği ile Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nde hayata geçirilen bilim merkezi projesini duyurdu. Bu projede, atölyeler, sergiler, planetaryum (gezegen evi), fuaye alanı ve daha birçok bölüm bulunuyor.
Bilim merkezi, çocuklar ve gençler için eğitici deneyimler sunarak bilim ve teknolojiye olan ilgiyi artırmayı hedefliyor. Atölye çalışmaları, ziyaretçilerin aktif katılımıyla öğrenmeyi teşvik ederken, sergiler bilimsel bilgilerin görsel olarak sunulmasına olanak tanıyor. Planetaryum ise gökyüzü gözlemleri ve astronomi ile ilgili eğitim programları ile ilgi çekici bir deneyim sunacak.
🏠Çöl Ortasında Sürdürülebilir Tasarımın Örneği
Kalyon Karapınar Merkezi Kontrol Binası, Türkiye'nin çöl iklimine sahip tek bölgesi olan Karapınar’da yer alıyor. Bu bölge, tarım için elverişsiz hale gelmiş olsa da çöl ikliminin sağladığı önemli enerji kaynağı potansiyeli taşıyor. 20 kilometrekarelik alan, enerji ihtisas alanı olarak belirlenmiş ve Kalyon Enerji, burada 1350 MWp kapasite ile bir güneş enerjisi santrali kurdu. Santral, Avrupa'nın en büyük güneş enerjisi santrali olma özelliğini taşıyor ve işleyişi, Merkezi Kontrol Binası üzerinden yönetiliyor.
Merkezi Kontrol Binası, mevcut güneş panellerine 40 metre mesafede ve aynı doğrultuda konumlandırılmıştır. Bu konum, binanın gölgesinin panellerin üzerine düşmemesini sağlayarak, güneş enerjisi üretimini maksimize ediyor.
Kalyon Karapınar Merkezi Kontrol Binası, yalnızca bir kontrol merkezi olmanın ötesinde, sürdürülebilir enerji üretiminin ve modern mimarinin başarılı bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. Bu yapı, çevresiyle kurduğu etkileşim ve bağlamı göz önünde bulundurarak tasarlanmış bir proje olarak, gelecekteki benzer çalışmalara ilham verecek nitelikte.
🤒Yeni Tekno-Hastalıklar
Günümüzde teknoloji bağımlılığı, sadece var olan bazı hastalıkların artış göstermesine değil, aynı zamanda yeni sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına da yol açıyor. Uzman Ayşe Mine Bozkurt, bu konuda bilinçlenmemiz gereken önemli noktaları sıralıyor.
Dijital Anksiyete: Sürekli çevrimiçi olma zorunluluğu, bireylerde kaygı düzeylerini artırarak dijital anksiyete sendromuna neden olabilir.
Depresyon: Sosyal medya bağımlılığı, insanlarla yüz yüze etkileşim yerine sanal etkileşimleri tercih eden bireylerde yalnızlık hissine yol açarak depresyonu tetikleyebilir.
Göz Sağlığı Sorunları: Uzun süre ekran karşısında kalmak, gözlerde kuruma, bulanık görme ve göz yorgunluğuna neden olabilmektedir. Bu durum, göz sağlığı ile ilgili kalıcı sorunlara yol açabilir.
Fiziksel Aktivite Azalması: Teknoloji bağımlılığı, hareketsiz yaşam tarzını teşvik ederek obezite ve diğer metabolik hastalıkların riskini artırmaktadır.
Uyku Bozuklukları: Ekran ışığına maruz kalma, melatonin üretimini azaltarak uyku düzenini bozabilir, bu da yorgunluk ve konsantrasyon kaybına neden olabilir.
Dikkat Dağınıklığı: Sürekli bildirim ve mesaj akışı, dikkat dağınıklığını artırarak verimliliği düşürebilir.
Bu sorunlar, teknolojinin hayatımızdaki yerini gözden geçirmemiz ve sağlıklı bir denge kurmamız gerektiğini gösteriyor. Bireylerin ve ailelerin, teknoloji kullanımını bilinçli bir şekilde yönetmeleri, sağlıklı bir yaşam tarzı için kritik önem taşıyor. Ne onla oluyor ne onsuz...
🧠Londra’da Yapay Zeka Destekli Eğitim: İlk Okul Açıldı
Londra, eğitim alanında çığır açan bir yeniliğe ev sahipliği yapıyor: Tamamı yapay zeka öğretmenlerden oluşan bir kadro ile eğitim veren ilk okul hizmete geçti. David Game College, modern teknolojiyi eğitim sistemine entegre ederek öğrencilerin öğrenme deneyimlerini geliştirmeyi hedefliyor.
Yapay zeka öğretmenleri, öğrencilere kişiselleştirilmiş öğrenme yolları sunarak, her bir öğrencinin ihtiyaçlarına uygun bir eğitim programı geliştirebiliyor. Öğrencilerin ilerlemesini sürekli izleyen bu sistem, zayıf noktaları belirleyerek daha etkili bir öğrenme süreci sağlıyor. Ayrıca, yapay zeka öğretmenleri, öğrencilere geri bildirimde bulunarak, motivasyonlarını artırmayı amaçlıyor.
🫖Dünyada En Çok İçilen İkinci İçecek Çay
Çay, sudan sonra dünya genelinde en çok tüketilen ikinci içecek olma özelliği taşıyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), 2022 yılında dünya çapında yaklaşık 6,7 milyon ton çay üretildiğini tahmin ediyor. Bu devasa üretim hacmi, çayın popülaritesini ve tüketim alışkanlıklarını gözler önüne seriyor.
Dünya genelinde en büyük çay üreticileri arasında Çin, Hindistan, Kenya ve Sri Lanka öne çıkıyor. Bu ülkeler, farklı iklim ve toprak koşullarında yetiştirilen çay çeşitleriyle uluslararası pazarda önemli bir yer edinmiş durumda.
Türkiye ise çay tüketimi açısından dikkat çekici bir konumda bulunuyor. Yapılan anketlerde, Türk halkı arasında en yüksek çay tiryakisi oranına sahip olduğu görülüyor; neredeyse her on kişiden dokuzu düzenli olarak sıcak içecek olarak çay içtiğini belirtiyor. Türkiye, geleneksel çay kültürü ve zengin çeşitliliği ile çay tüketiminde dünya genelinde öne çıkıyor.
🚂Dünyanın En Uzun Yük Treni
Moritanya, 3 kilometre uzunluğuyla dünyanın en uzun trenine ev sahipliği yapıyor. Bu devasa tren, ülkenin doğusunda bulunan Zuveyrat şehrinden yüklenen tonlarca demir cevherini taşımak için sefer yapıyor. 700 kilometrelik bir yolculuk sonrasında, cevher Nadibu şehrine boşaltılıyor ve bu süreç, Moritanya'nın ekonomik dinamikleri için büyük bir öneme sahip.
Yolculuk toplamda 12 saat sürerken, maceraperest turistler, trenin cevher vagonlarının üzerinde Sahra'nın eşsiz manzarasının tadını çıkarma fırsatı buluyor. Vagonlar, her biri 84 ton yük taşıyabilen ve sayıları zaman zaman 200'e kadar çıkabilen muazzam bir yük kapasitesine sahip. Bu dev tren, genellikle 3 veya 4 dizel lokomotif tarafından çekiliyor, bu da onu hem güçlü hem de etkileyici bir ulaşım aracı haline getiriyor.
📽️Eşkıya ve Her Şey Çok Güzel Olacak 4K Kalitede Yeniden Vizyonda
Türk sinemasının unutulmaz yapıtlarından *Eşkıya* ve *Her Şey Çok Güzel Olacak*, görüntü kalitesi artırılmış haliyle yeniden sinemaseverlerle buluşuyor. Yavuz Turgul'un yazıp yönettiği 1996 yapımı *Eşkıya*, Şener Şen ve Uğur Yücel’in başrollerdeki performanslarıyla hafızalarda yer edinmiş bir eser. Film, 2 milyon 600 bin kişilik izlenme oranı ile dönemin rekoruna imza atarak Türk sinemasının en sevilen yapıtlarından biri haline geldi.
Diğer yandan, *Her Şey Çok Güzel Olacak* da sinema severler için bir başka klasik. Bu film, yine Yavuz Turgul'un kaleminden çıkmış olup, hayatın zorlukları ve güzellikleri üzerine düşündürücü bir hikaye sunuyor. İki film de yeniden vizyona girmesiyle, hem yeni nesil izleyicilere hem de eski izleyicilere nostaljik bir deneyim sunacak.
Görüntü kalitesindeki iyileştirmeler sayesinde, bu iki kült film, sinemaseverlere daha etkileyici bir deneyim vaat ediyor. Sinema salonlarında izleyicileri bekleyen bu eşsiz fırsat, Türk sinemasının değerini bir kez daha hatırlatacak. Hem nostalji dolu anılar yaşamak isteyenler hem de Türk sinemasının köklü geçmişini keşfetmek isteyenler için kaçırılmayacak bir etkinlik!
📽️Netflix’in 2024 İlk Yarı Raporu: En Popüler İçerikler
Netflix, 2024 yılının ilk yarısında izleyici alışkanlıklarına dair önemli verileri paylaştı. 1 Ocak - 30 Haziran döneminde platformda toplamda 94 milyar saat izleme süresi kaydedildi.
Rapora göre, en çok izlenen içerikler arasında dikkat çeken başlıklar şunlar:
🖼️Dünyanın İlk Yapay Zeka Sanatları Müzesi: DATALAND
Refik Anadol, çağdaş sanat dünyasında devrim yaratan bir adım atarak, dünyanın ilk yapay zeka sanatları müzesini açmaya hazırlanıyor. “DATALAND” adı verilen bu eşsiz müze, 2025 yılında ABD'nin Los Angeles şehrinde ziyaretçilere kapılarını açacak.
DATALAND, yapay zekanın sanata entegrasyonunu ve veri temelli sanat eserlerini sergileyerek izleyicilere yeni bir deneyim sunmayı amaçlıyor. Refik Anadol'un yenilikçi projeleri, veri ile sanatı bir araya getirerek, izleyicilere sürükleyici ve interaktif bir ortam yaratıyor. Ziyaretçiler, yapay zeka algoritmaları tarafından üretilen görsel ve işitsel sanat eserleriyle karşılaşacak, bu sayede sanatı ve teknolojiyi bir arada deneyimleme fırsatı bulacaklar.
🛜SDÜ İİBF Podcast Yayınları Başlıyor!
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF), bilgi paylaşımını ve etkileşimi artırmak amacıyla YouTube kanalı üzerinden podcast yayınlarına başlıyor. Bu yeni yayın serisi, kamu yönetimi, iktisat, işletme ve daha birçok alanda uzman konuklarla gerçekleştirilecek ilgi çekici tartışmalara ev sahipliği yapacak.
Podcast yayınları, dinleyicilere güncel konuları derinlemesine inceleme fırsatı sunarken, aynı zamanda akademik bakış açıları ve pratik deneyimlerin paylaşılmasını sağlayacak. Özellikle kamu yönetimi alanındaki çalışmalarıyla bilinen Kamu Yönetimi Derneği de benzer yayınlar gerçekleştirerek, bu alanda sesini duyurmayı hedefliyor.
Çağı takip eden, yenilikçi ve aksiyonu bol kamu birimlerini önemsiyorum. SDÜ İİBF de bu birimleri örnek bir yer. Uzun süredir takip ediyorum ve çalışmalarını takdir ediyorum. Günümüzün hızla yükselen akımı olan podcast uygulamasında da yerlerini almışlar.
Bültenimizin sonuna geldik. Bu noktaya kadara sabırla okuduğunuz için teşekkür ederiz. Görüş ve önerileriniz bizim için önemli. Yorum yapmayı ve bülteni arkadaşlarınızla paylaşmayı unutmayınız.
Sağlıcakla kalın….