Ağustos ayı, genellikle yaz tatilinin en yoğun yaşandığı ve kamu kurumlarında sessizliğin hakim olduğu dönemlerden biridir. Ayın sonlarına yaklaşıldığında, yazın sıcak günleri yerini hafif bir serinliğe bırakır. Bu geçiş dönemi, hem doğada hem de kamusal yaşamda yeni bir sezonun başladığını müjdelemektedir. Eylül'ün ilk haftaları, okul öncesi ve ilkokullarda eğitim yılına dönüşün hızla başladığı dönemdir. Aynı zamanda akademisyenler için de, ders yükünden kurtulup akademik çalışmalara yeniden odaklanma zamanını olan yaz döneminin bittiğinin de habercisidir.
Keyifli okumalar dileriz!
Thanks for reading Kamu Yönetimi Akademisi E-Bülten! Subscribe for free to receive new posts and support my work.
Otomobiller, icat edildikleri günden bu yana hayatımızın vazgeçilmez ulaşım araçlarından biri haline geldi. Ancak ülkemizde otomobiller, ulaşım aracı olmanın ötesinde bir yatırım aracı olarak da kullanılmaya başlandı. Çoğu kişi, özellikle son yıllarda, ek gelir elde etmek amacıyla otomobil alım-satım işine yöneliyor.
Peki, bu sistem nasıl işliyor? Süreç oldukça basit: İlk olarak, uygun bir fiyata bir araç satın alıyorsunuz. Ardından, aracınızı kar marjı ekleyerek internette satışa sunuyorsunuz. Sizin belirlediğiniz yüksek fiyatı gören diğer satıcılar da, kendi araçlarının fiyatlarını bu seviyeye çıkarıyor. Bu durum, otomobil fiyatlarının sürekli olarak yükselmesine neden oluyor.
Bu alım-satım furyası, otomobil piyasasında ciddi dalgalanmalara yol açarken, aslında bir spekülasyon zinciri oluşturuyor. Otomobillerin bir ulaşım aracı olmaktan çıkıp yatırım aracı haline gelmesi, hem araç sahiplerini hem de alıcıları etkileyen karmaşık bir ekonomik döngü yaratıyor.
Sonuç olarak, otomobil piyasasında yaşanan bu fiyat dalgalanmaları, hem araç almak isteyenleri zor durumda bırakıyor hem de gerçek ihtiyaç sahiplerinin piyasaya erişimini kısıtlıyor. Bu durumu değiştirmek için, belki de otomobillerin öncelikli olarak ulaşım aracı olarak kalmasını sağlamak ve spekülatif alım-satım işlemlerini sınırlandırmak gerekiyor.
Devlet yıllardır bu spekülasyona dur demek için yasal düzenlemeler yapıyor. Yeni bir düzenleme ile yetki belgesiz, yılda üçten fazla ikinci el araç satışına kısıtla getirildi. Motorla Kara Taşıtları Ticareti Hakkında Yönetmelik Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlandı ve Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre bir takvim yılı içinde doğrudan veya aracılık yapılmak suretiyle üçten fazla ikinci el motorlu kara taşıtı satışı yapılması halinde, aksi Bakanlıkça tespit edilmedikçe her bir satış ticari faaliyet kabul edilecek.
⛔Anayasa Mahkemesi, Sansür Maddelerini İptal Etti
Ülkemizde uzun yıllardır tartışılan internet sansürü ve ifade özgürlüğü sınırlamaları konusunda önemli bir gelişme yaşandı. Anayasa Mahkemesi, kişilik hakları gerekçesiyle mahkemelerin sıklıkla başvurduğu 5651 sayılı İnternet Kanunu'nun 9. maddesini iptal etti. Bu karar, internet üzerindeki ifade özgürlüğünü önemli ölçüde güçlendirecek ve keyfi engellemelere son verecek.
Kararın bir diğer önemli boyutu ise Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanının erişime engelleme veya içerikten çıkarma yetkisinin sınırlandırılması oldu. Bu yetki, genellikle acil durumlarda veya kamu düzenini korumak amacıyla kullanılıyordu. Ancak Anayasa Mahkemesi, bu yetkinin geniş ve belirsiz bir şekilde kullanılmasının ifade özgürlüğünü ihlal edebileceğine karar vererek, BTK Başkanının bu tür müdahalelerine de ‘dur’ dedi.
Bakın burası çok önemli :) AYM’nin kararı sonrasında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), 2 Ağustos 2024’te “katalog suçlara uymadığı” gerekçesiyle Instagram’a erişim engeli getirdi. Bu yasaklama sonrasında Anayasa Mahkemesi (AYM), X platformu üzerinden İletişim Başkanlığı'na basın ve ifade özgürlüğüne müdahale yetkisi veren mevzuat hükümlerinin iptali edildiğine ilişkin basın duyurusunu paylaştı. Gönderi kısa sürede kaldırıldı. Dakikalar sonra ise AYM'nin internet sitesine erişimde sorun yaşanmaya başladı.
“instagram.com, 02/08/2024 tarihli 490.05.01.2024.-608983 sayılı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu kararıyla erişime engellenmiştir”
⛔Anayasa Mahkemesinden Son Hamle
Anayasa Mahkemesi'nin son dönemlerde aldığı kararlar, ülke gündeminde büyük yankı uyandırıyor. Özellikle kamuoyunun yakından takip ettiği davalarda verdiği iptal kararları, hukuk sisteminde önemli değişikliklere yol açıyor.
Yine son günlerde Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay ile ilgili bir karar dikkatleri üzerine çekti. Bu konu, bültenimizin önceki sayılarında da sıkça yer verdiğimiz bir mesele. Can Atalay’ın milletvekilliği ile ilgili hukuki tartışmalar ve çözüm arayışları, Türkiye'nin siyaset sahnesinde hala çözülemeyen bir sorun olarak duruyor. Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararlar ve Can Atalay vakası, Türkiye’nin hukuk ve siyaset ekseninde yaşanan kritik gelişmelerin başında geliyor. Bu meselelerin, hem kamuoyu hem de yasal merciler nezdinde nasıl bir sonuca bağlanacağı merakla bekleniyor.
Geçmişte AYM, Atalay'ın yargılamasının durdurulması ve tahliyesine yönelik iki ayrı karar almıştı. Ancak bu kararlar, Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından uygulanmamış ve hatta Yargıtay, Anayasa Mahkemesi’ni Anayasa’ya aykırı davranmakla suçlamıştı.
Bu hafta Anayasa Mahkemesi, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay hakkında önemli bir adım atarak yargı sürecinde son hamlesini yaptı. Yüksek Mahkeme, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Atalay’la ilgili kararının hukuki değerden yoksun olduğuna ve bu kararın TBMM Genel Kurulu’nda okunmasıyla Atalay’ın vekilliğinin düşmüş sayılamayacağına karar verdi.
AYM kararının ardından, CHP, DEM Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi, TİP, Demokrat Parti ve EMEP, TBMM'ye sundukları ortak dilekçeyle TBMM'yi 16 Ağustos Cuma günü milletvekilliği düşürülen Can Atalay için olağanüstü toplantıya çağırdı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş tarafından, 16 Ağustos Cuma günü saat 14.00'da toplantı olacağı siyasi partilere iletildi.
Eğer bu toplantıda Anayasa Mahkemesi'nin Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi kararını yok hükmünde saydığı kararı okunursa, Atalay'ın milletvekilliğinin iade süreci resmen başlamış olacak.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) grubunun katılmadığı toplantıda yumruklar havada uçuştu. Yaşanan gerilim nedeniyle altı kez ara verilen Meclis Genel Kurulu’nda Atalay için verilen genel görüşme talebi reddedildi.
🚗Paylaşımlı Yolculuk Geliri Vergilendiriliyor
Gelir İdaresi Başkanlığı'nın Martı TAG hakkında verdiği karar, paylaşımlı ekonomi modelinde çalışan sürücüler için önemli bir dönüm noktası olmuştur. Yapılan açıklamaya göre, paylaşımlı yolculuk hizmeti veren sürücüler, elde ettikleri gelir üzerinden vergi ödemekle yükümlü olacaklar. Böylelikle sadece Martı TAG faaliyetlerinden vergi olarak Hazine'ye birkaç yıl içinde yıllık 1 milyar dolar civarında ek kaynak yaratılacağı hesaplanıyor.
🤵Bangladeş'te Geçici Hükümetin Başına Nobel ödüllü Muhammed Yunus Atandı
Bangladeş'te hükümet karşıtı protestoların doruğa ulaşmasının ardından, Başbakan Şeyh Hasina Vecid'in ülkeyi terk etmesiyle bir geçiş hükümeti kuruldu. Bu geçici hükümetin başına, protestocuların yoğun bir şekilde talep ettiği bir isim getirildi: Nobel Barış Ödülü sahibi ve "Yoksulların Bankacısı" olarak bilinen Muhammed Yunus.
Muhammed Yunus, mikro kredi sistemiyle tanınan ve yoksulluğa karşı verdiği mücadeleyle dünya çapında saygı gören bir figür olarak biliniyor. Bu atama, protestocular arasında büyük bir memnuniyet yaratırken, ülkenin geleceği için umut verici bir adım olarak görülüyor. Geçiş hükümetinin önündeki en önemli görev ise, ülkede barışı ve istikrarı sağlamak, demokratik bir süreç içinde yeni bir yönetim oluşturmak olacak.
🪖Savaşın Karanlık Yüzü: Ukrayna'da Katliam Turizmi
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin üzerinden iki yıl geçti. Bu süre zarfında dünya, Bucha gibi yerlerde yaşanan korkunç insanlık suçlarına tanık oldu. Ancak şimdi, bu trajediler, daha önce hayal edilemeyecek bir şekilde ticarileşiyor.
Ukrayna, savaş alanlarını turistik rotalar haline getirerek, yabancı turistlere para karşılığında bu bölgeleri gezme fırsatı sunuyor. Şu anda sadece Bucha'ya gezi düzenleyen onlarca şirket var. Ülkenin işgal altındaki bölgelerinde bir haftalık savaş turu paketi neredeyse 4 bin dolar. Turistlerin neredeyse tamamı yalnız seyahat eden erkeklerden oluşuyor ve yaklaşık yarısı Amerika'dan geliyor. Geri kalanı ise İngiliz, Alman, Japon ve Fransız karışımı.
🥇Bloomconsult Ülke Marka Sıralaması: Türkiye
Dünya Ekonomik Forumu'nun resmi veri ortağı Bloom Consulting tarafından iki yılda bir yayınlanan Country Brand Ranking (Ülke Marka Sıralaması) raporuna göre Türkiye daha önceki rapordaki sıralamasına göre dünyada 4 sıra yükselerek 16. sırada, Avrupa ülkeleri arasında ise 8. sırada yer aldı. Rapora bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Eurocities Pulse Belediye Başkanları Anketi, Avrupa'nın dört bir yanından 150 milyondan fazla insanı temsil eden büyük kentlerin gündemini ölçüyor. Anket, Eurocities ağının 204 üye kenttin belediye başkanları arasında yürütülen araştırmaya dayanıyor. Aralık 2023 ile Şubat 2024 arasında belediye başkanlarından çevrimiçi bir ankete katılmaları istendi. Bu anket, altı açık uçlu ve dokuz kapalı sorudan oluşuyordu.
Sonuçlar Avrupa seçimleri öncesinde belediye başkanlarının karşılaştığı en büyük zorlukları ve öncelikleri gözler önüne seriyor. İklim eylemi, belediye başkanlarının yarısından fazlasının iki yıldır üst üste seçmesiyle 2024 için açık ara en önemli önceliktir; diğer kategorilerin iki katından daha fazladır. İklim eylemi iki ana alanı bir araya getirmektedir: iklim değişikliğini azaltmaya yönelik eylemler ve iklime uyum ve dayanıklılığı teşvik eden eylemler. Belediye başkanları düşüncelerinde, iklim dönüşümünün diğer sektörler için ortak faydalarını ve şehirlerin bina yenileme ve vatandaşlara ulaşma gibi çeşitli eylemlerde öncülük etmedeki merkezi rolünü vurgulamaktadır. Buna rağmen, belediye başkanlarının iklim eylemi konusunda paylaştıkları en önemli düşüncelerden biri, bunu fiilen gerçekleştirecek mali kaynakların ve yerel düzeydeki kapasitenin eksikliğidir.
🚩Direnen Ulusun Bayrağı Yerde Değil Gökte Olur
Cihangir Merdivenleri, Filistin bayrağı renklerine boyandıktan kısa süre sonra Beyoğlu Belediyesi tarafından beyaza boyandı. Belediye Başkanı İnan Güney, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Her ulusun bayrağı kutsaldır. Bu nedenle merdivendeki bayrağı kaldırmamız zorunlu hale geldi," dedi. Güney, Filistin davasının simgesi olan Hanzala resminin sembolik olarak yerine asıldığını da belirtti”.
🐜🏆 Altın Karınca Ödülleri 2024 için başvurular başladı!
Marmara Belediyeler Birliğinin düzenlediği 10. Altın Karınca Ödülleri’nde yaşam kalitesi yüksek şehirler için belediyelerin iyi uygulamaları ödüllendirilecek. İklim değişikliğinden kültür sanata çevre yönetiminden akıllı şehir uygulamalarına 10 kategoriden başvuru yapılabilir.
🆘 Afet Yönetimi 🧠 Akıllı Şehir Uygulamaları ☀ İklim Değişikliği ve Çevre Yönetimi 🌆 Kentsel Tasarım ve Mimari 🎭 Kültür-Sanat 👩💻 Sosyal Hizmetler 🚧 Şehir Planlama ve Altyapı 🛵 Ulaşım ve Hareketlilik 💸 Yerel Kalkınma 🤝 Yönetişim ve Katılımcılık
💰Türkiye Belediyeler Birliği'nden SGK Borçlarıyla Karşı Çözüm Önerileri
Son dönemde merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasında tartışma konusu olan SGK borçları gündemdeki yerini koruyor. Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), belediyelerin kamuya olan borçları ve bu borçların takibine ilişkin alınan yeni kararlara karşı harekete geçti. TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu adına, TBB Genel Sekreteri Suat Yıldız’ın imzasıyla ilgili bakanlıklara gönderilen resmi yazıda, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15’inci maddesinin son fıkrasındaki "Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirler, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan mallar ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez" hükmü hatırlatıldı.
TBB tarafından hazırlanan 24 maddelik çözüm önerisine bağlantıdan bakabilirsiniz
⛔Döşemealtı Belediyesi'nde Makam Odası Haczedildi: Başkan Dal'dan Sembolik Mesaj
Bir önceki haberde belediyelerin SGK borçlarından bahsederken bu haberde ilginç bir olaydan bahsedeceğiz. Döşemealtı Belediyesi'nin 70 milyon lira karşılığında hizmet aldığı firma, faiziyle 100 milyon liraya yaklaşan alacağını tahsil edemediği gerekçesiyle icra takibi başlattı. İcra işlemleri sonucunda CHP'li Belediye Başkanı Deniz Dal'ın makam odasındaki eşyalar haczedildi. Boş makam odasında, yalnızca bir kilim üzerinde poz veren Başkan Dal, "Belediye icraatları belediye makamında yapılmaz, Döşemealtı'nın sokaklarında, caddelerinde yapılır" diyerek duruma anlamlı bir tepki gösterdi.
🚡Kepez Belediye Başkanı: “Teleferiğin 'T'sini Ağzıma Almak İstemem”
Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, Antalya’da yaşanan ve 1 kişinin hayatını kaybettiği, 7 kişinin yaralandığı teleferik kazasıyla ilgili dikkat çeken bir açıklama yaptı. 12 Nisan'da meydana gelen bu trajik olayın ardından, 57 gün boyunca tutuklu kalan Kocagöz, tutukluluk sürecinin ardından projelerinde büyük bir değişiklik yaptığını duyurdu.
Adaylık sürecinde Kepez üstü için teleferik projesi vaadinde bulunan Kocagöz, bu projenin kazanın ardından iptal edildiğini belirtti. "Teleferik projesi benim için artık kapanmış bir konu," diyen Kocagöz, "Teleferiğin 'T'sini ağzıma almak istemem" sözleriyle projeye duyduğu tepkiyi açıkça dile getirdi.
Kaza sırasında teleferikte mahsur kalan 174 kişi, tam 23 saatlik bir kurtarma operasyonu ile kurtarılmıştı. Yaşanan bu olay, hem Kocagöz'ün hem de Kepez halkının teleferik projelerine olan bakış açısını kökten değiştirdi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin internet sitesinde yer alan ve büyük ilgi gören “Kasabadan Başkente, Başkentten Metropole-Ankara” belgeseli, izleyicilere Ankara’nın zengin tarihini keşfetme fırsatı sunuyor. Altı bölümden oluşan ve toplamda 200 dakika süren bu belgesel, Ankara’nın Osmanlı İmparatorluğu döneminden Cumhuriyet’in kuruluşuna, oradan da modern başkent olarak nasıl şekillendiğine dair kapsamlı bir tarihsel yolculuk sunuyor.
Belgeselin en dikkat çeken özelliklerinden biri, yerli ve yabancı kaynaklardan toplanan görsel malzemelerin kullanımı. Eski fotoğraflar, belgeler ve nadir görüntülerle zenginleştirilen belgesel, izleyicilere hem duygusal hem de gurur verici anlar yaşatıyor. Ankara’nın kahramanlık dolu geçmişi, zor günler ve yeniden ayağa kalkış hikayeleri, felaketler ve yangınlar gibi dramatik anları da gözler önüne seriliyor.
🛩️Dublin'in Gökyüzünde Yeni Bir Çağ: Drone Teknolojisi
Dublin Belediye Meclisi, İrlanda'nın başkentini geleceğe taşıyacak cesur bir adım atarak, drone (uçangöz) teknolojisini kent hizmetlerine entegre etme konusunda önemli bir strateji başlattı. 2024-2029 yılları arasında hayata geçirilecek olan bu kapsamlı İHA ve Kentsel Hava Hareketliliği Stratejisi, Dublin'i akıllı kentlerin öncüleri arasına taşımayı hedefliyor.
Bu strateji, belediyenin akıllı kent programı bünyesinde yürütülmekte olup, yeni ve gelişmekte olan teknolojilerin kent yönetimine nasıl entegre edilebileceği konusunda öncü bir yaklaşım sergilemektedir. Drone teknolojisinin sunduğu eşsiz imkanlar sayesinde, Dublin'in kamu hizmetleri daha verimli, daha hızlı ve daha kapsamlı hale getirilmesi hedefleniyor.
🚲Boston E-Bisikleti Teşvik Ediyor
Bizim belediyelerimiz de etse güzel olmaz mı? Bu konuda güzel çalışmalar yapan belediyelerimiz var anca tüm belediyelerimizde de yaygınlaşmalı. Boston Şehri, sürdürülebilir ulaşımı teşvik etmek ve vatandaşların sağlığını desteklemek amacıyla heyecan verici bir adım attı. Kent yönetimi, kişisel kullanım için e-bisiklet satın almak isteyen uygun sakinlere indirim kuponları sunacak bir teşvik programı başlattı. Yönetim e-bisiklet satın alma maliyetlerini düşürmeye yardımcı olmak için 800 ila 2.400 dolar arasında değişen yaklaşık 1.000 kupon dağıtmayı planlıyor.
Bu program, hem çevreye duyarlı bir ulaşım seçeneğini destekliyor hem de fiziksel aktiviteyi teşvik ederek halk sağlığına katkıda bulunmayı amaçlıyor. Özellikle şehir içinde kısa mesafeli ulaşımda e-bisikletlerin kullanımı, trafik sıkışıklığını azaltarak daha akıcı bir ulaşım sistemi oluşturmaya yardımcı olacaktır.
🏊Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo’dan Çarpıcı Hamle
Paris’in ekolojik dönüşüm vizyonunu simgeleyen en önemli vaatlerden biri, sonunda gerçekleşti. Yoğun yağmur, fırtına ve iç politikadaki zorlukların ardından, Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo, Seine Nehri’nin temizlenmiş sularına girerek şehrin çevresel dönüşüm yolculuğunu adeta taçlandırdı.
Sosyalist belediye başkanı, Seine Nehri’ni olimpiyat yarışmalarına hazırlama amacıyla başlatılan dev mühendislik projesini başarıyla tamamladı. Yıllarca süren bu çaba, kanalizasyon ve endüstriyel atıkların nehre akışını durdurmayı hedefleyen bir proje ile 1,5 milyar dolardan fazla bir maliyetle hayata geçirildi. Seine Nehri, artık sadece triatlon ve 10 kilometrelik yüzme yarışmalarına ev sahipliği yapmakla kalmayacak, aynı zamanda Olimpiyatların açılış töreninde binlerce sporcunun teknelerle taşındığı nefes kesici bir platform olarak da kullanılacak.
Fotoğrafı görünce sizin de aklınıza o anı geldi değil mi?
Bu bölümü Malumatfuruş sitesinden aldım Güzel bir arşiv çalışması yapmışlar.
Sovyetler Birliği’ne bağlı Kiev’in Pripyat ilçesinde bulunan Çernobil Nükleer Santralinde 26 Nisan 1986 tarihinde meydana gelen patlamanın ardından oluşan nükleer sızıntı, Sovyet Rusya başta olmak üzere Rusya’ya komşu ülkelerde endişeye yol açmıştı. Karadeniz üzerinden gelen radyasyonun ülkemize etkisi büyük endişe uyandırmıştı. Özellikle yayılan radyasyonun Karadeniz Bölgesinde yetişen çaya bulaşıp bulaşmadığı ülkemiz kamuoyunda uzun süre tartışılmıştı.
Böylesi bir ortamda 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren “vücudumuz her şeye alışmış… Radyasyon madyasyondan bize bir şey olmaz“, dönemin Başbakanı (ve 8. Cumhurbaşkanı) Turgut Özal ise “azıcık radyasyondan bir şey olmaz“, “radyasyonlu çay lezzetli oluyor” şeklinde söylemlerde bulunmuştu. Çernobil faciasının ardından Türkiye kamuoyunu rahatlatmak adına ülkemiz kurum yetkilileri de “radyasyon Türkiye’ye ulaşsa bile etkilemez“, “çay kaynatıldığında radyasyonun 5-6 kat düşer” şeklinde açıklamalar yapmıştı. Dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral ise Rize’de çay içerek, nükleer sızıntının zararlı olmadığını kanıtlamaya çalışmıştı. Türk çayının radyasyon bakımından kesinlikle tehlikesiz olduğunu belirten Cahit Aral, basın toplantısında son derece koyu demli çay içmiş ve “eğer çaydaki radyasyondan 10 kişinin bile öleceğine inansak, çayı imha eder, 150 milyarlık ithalat yapardık” demişti.
🚱Turizm Cenneti Bodrum’da Su Krizi
Türkiye'nin popüler turizm merkezi Bodrum, ciddi bir su krizinin eşiğinde. Bodrum’un içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayan Mumcular Barajı, alarm verici bir seviyeye geriledi. Barajdaki su miktarının ölü hacme ulaşmasıyla birlikte, Devlet Su İşleri Bodrum’a su iletimini durdurma kararı aldı. Bu durum, özellikle yaz sezonunda nüfusun yoğun olduğu bölgede büyük bir etki yarattı.
Bodrum’un bazı mahallelerinde, su kesintileri 16 ila 20 saat arasında değişen sürelerde yaşanacak. Bölge sakinleri ve işletmeler, bu uzun süreli kesintiler nedeniyle ciddi sıkıntılarla karşı karşıya. Turizmin yoğun olduğu bir dönemde yaşanan bu kriz, hem yerel halkın hem de turistlerin yaşamını zorlaştırıyor.
Suyu azalan kent sadece Bodrum değil İstanbul da bu konuda riskli kentler arsında. İstanbul'un su kaynakları, yaz sıcakları ve kuraklık nedeniyle ciddi bir tehdit altında. İstanbul'a su sağlayan barajlardaki doluluk oranı, ortalama %55,65 seviyelerinde kalırken, bu durumun sonuçları kentin çeşitli bölgelerinde kendini göstermeye başladı. Özellikle Alibey Barajı’nda su seviyelerinin çekildiği ve bazı bölgelerde toprakların kuruduğu gözlemlendi.
İstanbul’un su tüketimi ise endişe verici bir düzeye ulaştı. 6 Ağustos tarihinde günlük su tüketimi 3 milyon 427 bin metreküp olarak kaydedildi. Bu yüksek tüketim oranı, şehirde su kaynaklarının giderek azalmasına neden oluyor ve mevcut kriz durumunu daha da derinleştiriyor.
🚱İSKİ, Yüzde 40 Tasarruf Sağlayan Su Aparatı Dağıtımına Başladı
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), ‘Damlaya Damlaya Gelecek Olur’, ‘Damlaya Damlaya Yaşam Olur’ ve ‘Damlaya Damlaya Umut Olur’ sloganlarıyla başlattığı Su Protokolü Kampanyası ile su tasarrufunda farkındalık oluşturmaya devam ediyor. Musluk başlıklarına takılarak su akışını düzenleyen su aparatı (perlatör) dağıtımına başlandı.
🏆BELBİM’e, Stevie International Business Awards’tan 7 Ödül
İstanbul’un akıllı şehir vizyonunu ileriye taşıyan BELBİM, uluslararası başarılarıyla adından söz ettirmeye devam ediyor. Şehirdeki teknoloji ve inovasyon çalışmalarını yönlendiren BELBİM, iş dünyasının en prestijli ödüllerinden biri olarak kabul edilen Stevie International Business Awards’ta 7 ödül aldı.
Yılın Şirketi” kategorisinde Altın Ödül Taşımacılıkta Finansal Hizmetler” alanında Altın Ödül Kamu Kuruluşları” alanında Bronz Ödül Yılın En İnovatif Şirketi” kategorisinde Bronz Ödül Fintek Çözümleri” alanında Altın Ödül Ödeme Çözümleri” alanında Gümüş Ödül Yılın Teknoloji Lideri” kategorisinde BELBİM CEO’su Nihat Narin ödül sahibi oldu.
🛩️Çukurova Uluslararası Havalimanı İlk Yolcularını Bekliyor...
Çukurova bölgesinin dünyaya açılan kapısı olacak olan Çukurova Uluslararası Havalimanı, Mersin’in Tarsus ilçesinde 110 bin metrekaresi terminal binası olmak üzere toplam 8 milyon metrekare alana inşa edilmiştir. 9 milyon yolcu kapasitelidir.
En son yapılan Çukurova Uluslararası Havalimanı ile birlikte Adana’da yer alan Şakirpaşa Havalimanı‘nın kapanacağına yönelik tartışmalar başladı. Adana Büyükşehir Belediye başkanı Zeydan Karalar havalimanı önünde basın açıklaması yaptı. Bakalım ne olacak...
Türkiye'de faaliyette olan 59 sivil havalimanından 37'sinde uluslararası uçuşlar gerçekleştirilmektedir. Bunların 18'i aynı zamanda askerî amaçla kullanılmaktadır. Ülkede ayrıca yalnızca askerî amaçla kullanılan 18 havalimanı vardır. Havalimanları, modern kentlerin önemli bileşenlerinden biridir ve kentsel gelişim üzerinde güçlü bir etkiye sahiptir. Kent ile havalimanı arasındaki ilişki, bir kentin ekonomisi, altyapısı, ulaşım sistemi ve uluslararası bağlantıları açısından büyük önem taşır. Bu sebeple de her kent ve yöre sakinleri kendine memleketlerine havalimanı yapılsın ister.
🌳Boston Belediyesi Ağaç Envanterini Açık Veride Yayınlıyor...
Hiç yaşadığınız şehirde kaç adet ağaç olduğunu merak ettiniz mi? Çoğu insan bu sorunun cevabını bilmez, çünkü böylesi bir envanter tutmak oldukça zor ve zahmetli olabilir. Ancak Boston Belediyesi bu sorunu çözmek için yenilikçi bir adım attı ve şehrin kentsel ağaç varlığına dair verileri herkesin erişimine açtı.
Boston Parklar ve Rekreasyon Departmanı ile Kentsel Ormancılık Bölümü, şehrin ağaç envanterini Analyse Boston açık veri merkezinde paylaşıyor. Bu veri seti, Boston’daki sokak ağaçları envanterinin tamamlanmasının yanı sıra, parklardaki ağaçların sayımı ve türlerini de içeriyor. Bu veriler sayesinde, Boston’ın kentsel ağaç örtüsüne dair kritik bilgilere artık herkes ulaşabiliyor.
🌐2024 Dünyanın En Harika Yerleri
Gezginlerin ilgisini çekecek yeni rotalar arayanlar için müjde! Time Dergisi, her yıl merakla beklenen 2024 Dünyanın En Harika Yerleri listesini duyurdu. Liste, gezginlere ilham verecek 50 turistik destinasyon ve 50 otelden oluşuyor. Dünyanın dört bir yanındaki bu eşsiz mekanlar, seyahat tutkunlarına unutulmaz deneyimler sunmayı vaat ediyor.
Bu yılın dikkat çeken destinasyonları arasında, Hindistan’daki bir çikolata fabrikasından Brüksel’deki benzersiz bir kokteyl bara kadar geniş bir yelpaze var. Ayrıca, ABD’den Hawaii ve Buffalo gibi popüler destinasyonlar da listeye girmeyi başardı.
İlk 10 lokasyon listesi aşağıda tamamı ise dergi sitesinde.
Maui Kültürel Toprakları, Lahaina, Hawaii
Kamba Afrika Yağmur Ormanı Deneyimleri, Odzala-Kokoua Ulusal Parkı, Kongo Cumhuriyeti
İncili Yol, Muharraq, Bahreyn
Reethaus, Berlin, Almanya
Fas Mutfak Sanatları Müzesi, Marakeş, Fas
Bar Magritte, Brüksel, Belçika
Saka Müzesi, Jimbaran, Endonezya
Ivomo Çay Kooperatifi, Gisakura, Ruanda
Dalış! Tutukaka, Tutukaka, Yeni Zelanda
Grootbos Florilegium, Gansbaai, Güney Afrika
Prestijli listeye Türkiye'den iki önemli tarihi değer girmeyi başardı: İstanbul’daki Zeyrek Çinili Hamamı ve Diyarbakır Ekspresi.
500 yıllık bir geçmişe sahip olan Zeyrek Çinili Hamamı, ünlü Osmanlı mimarı Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir. Yıllarca ihmal edildikten sonra, kapsamlı restorasyonlarla yeniden hayat bulan bu tarihi hamam, Mayıs 2024 itibariyle yeniden ziyarete açıldı.
Diğer bir listeye giren değer ise Türkiye’nin nostaljik demiryolu deneyimlerinden biri olan Diyarbakır Ekspresi oldu. Bu unutulmaz tren yolculuğu, Türkiye’nin kültürel zenginliklerini gözler önüne seriyor ve yolculara Diyarbakır’a kadar uzanan büyüleyici bir seyahat sunuyor. Zengin tarih, doğal güzellikler ve kültürel miraslarla dolu olan bu ekspres hattı, gezginler için adeta bir zaman yolculuğu niteliğinde.
🏞️Breda Belediyesi’nden Avrupa Yeşil Rıhtım(GreenQuays) Projesi
Hollanda’nın Kuzey Brabant ilindeki Breda Belediyesi, Avrupa’nın sürdürülebilir kentleşme çabalarına öncülük eden yenilikçi bir projeye imza atıyor: Avrupa Yeşil Rıhtım (GreenQuays) Projesi. Bu proje, şehrin kalbine doğayı geri getirme hedefiyle Nieuwe Mark Nehri boyunca doğayı kapsayan bir iskele inşa etmeyi planlıyor. Geçmişte Avrupa’daki birçok şehir gibi Breda da sürdürülemez kentleşme, bozulan kentsel ekosistemler ve iklim değişikliğine karşı dayanıklılık eksikliği gibi sorunlarla karşı karşıya kaldı. Şimdi ise GreenQuays Projesi ile bu sorunlara sürdürülebilir çözümler getirmeyi amaçlıyor. Proje, kentin yeşil alanlarını genişleterek ekosistemi yeniden canlandırmayı ve şehri gelecekteki iklim değişikliği etkilerine karşı daha dayanıklı hale getirmeyi hedefliyor.
Proje çok güzel görünüyor. Şöyle çayı-kahveyi alıp kenarına oturmalık bir manzara. Avrupa kentlerinin çoğunun ortasından nehir geçiyor ve bu kente güzel bir hava katıyor. Hollanda zaten kanallar ülkesi. Örneğin St. Petersburg (Rusya), Roma (İtalya), Mostar (Bosna-Hersek), Budapeşte (Macaristan), Graz (Avusturya), Berlin (Almanya), Londra (İngiltere), Üsküp (Makedonya), Belgrad (Sırbistan).
📽️Kentsel Dönüşümün Sessiz Çığlığı: Aslı Özge'nin "FARUK" Filmi Üzerine
Kentsel dönüşüm, şehirlerin modernleşme sürecinde önemli bir yapı taşıdır; ancak bu süreç, sadece binaları değil, insanların yaşamlarını ve anılarını da dönüştürür. Binlerce akademik çalışma, kentsel dönüşümün olumlu ve olumsuz yanlarını ele alsa da, bazen bir filmin duygu dolu anlatımı, bu dönüşümün yarattığı derin etkileri daha etkili bir şekilde ortaya koyabilir. Aslı Özge'nin dünya prömiyerini Berlinale’de yapan ve FIPRESCI Ödülü'ne layık görülen son filmi FARUK, tam da bu noktada devreye giriyor. MUBI’de gösterime girdi.
Film, Özge’nin babası Faruk'un uzun yıllardır yaşadığı apartmanın kentsel dönüşüm sürecini anlatıyor. Ancak FARUK, sadece bir apartmanın yıkılıp yeniden inşa edilmesi sürecini değil, aynı zamanda 90'lı yaşlardaki bir adamın bu süreç karşısında bağımsızlığını kaybetmemek için verdiği mücadeleyi de inceliyor. Film, İstanbul gibi sürekli değişen bir şehirde yaşayan yaşlı bir adamın gözünden, şehrin anılarla dolu geçmişi ile yıkım ve yeniden yapılanmanın getirdiği geleceği aynı anda yaşatıyor.
Özge, film hakkında yaptığı açıklamada şunları söylüyor: “Çekimler yedi yıldan uzun bir zamana yayıldı. Film boyunca doğal olarak babam yaşlandı, İstanbul dönüştü. Anılar gözlerimizin önünden silinip giderken, şehir zamanla bambaşka bir görünüme büründü.”
Bu derin gözlem, kentsel dönüşümün sadece mekanları değil, insanları, ilişkileri ve hafızaları da nasıl dönüştürdüğünü çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.
🏚️UNESCO Dünya Miras Listesi: Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası (Sivas)
Bu bölümde Türkiye'nin UNESCO Dünya Mirasları listesindeki değerli yapılarını tanıtmaya başlıyoruz. İlk durağımız, Sivas’ın tarih kokan Divriği ilçesinde yer alan, mimarisi ve tarihi önemiyle öne çıkan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası.
Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, 1228-1229 yıllarında Mengücekoğulları döneminde inşa edilmiştir. Anadolu Selçuklu mimarisinin eşsiz bir örneği olan bu yapı, taş işçiliği ve süslemeleriyle dünyanın dikkatini çekiyor. Caminin özellikle kapı ve sütunlarında yer alan detaylı taş oymaları, sanat ve mühendisliğin mükemmel bir buluşmasını sergiliyor. Bu ihtişamlı yapının mimarı Ahlatlı Hürrem Şah olarak bilinirken, dönemin hükümdarı Ahmet Şah ve eşi Turan Melek’in katkılarıyla hayata geçirilmiştir.
Cami ve Darüşşifa, bir ibadethane olmanın ötesinde, dönemin önemli sağlık kurumlarından biri olarak da hizmet vermiştir. Darüşşifa bölümü, hastaların tedavi edildiği, şifa buldukları bir tıp merkezi olarak tasarlanmıştır. Bu yönüyle, yalnızca mimari değil, sağlık alanında da büyük bir kültürel miras sunmaktadır.
UNESCO tarafından 1985 yılında Dünya Mirası listesine alınan bu eşsiz yapı, yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın da kültürel hazineleri arasında yer alıyor. Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, taş işçiliği, tarihi dokusu ve fonksiyonelliğiyle ziyaretçilerine adeta bir zaman yolculuğu yaşatıyor.
Güzel bir de Youtube videosu var izlemek isterseniz.
▶️COP 29: Küresel İklim Mücadelesinde Yeni Dönem Bakü'de Başlıyor
İklim değişikliğiyle mücadelede dünyanın en önemli zirvelerinden biri olan İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’nın (COP 29), 29. toplantısı bu yıl 11-22 Kasım 2024 tarihleri arasında Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenecek. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine taraf ülkelerin katılımıyla gerçekleşecek.
Dünyanın dört bir yanından hükümet yetkilileri, bilim insanları, çevre aktivistleri ve iş dünyası temsilcileri, Bakü'de bir araya gelerek iklim değişikliği konusunda çözüm önerileri sunacak, sürdürülebilir politikalar geliştirecek ve mevcut taahhütlerin ne ölçüde yerine getirildiğini değerlendirecekler.
COP 29, küresel sıcaklık artışını 1.5°C'nin altında tutmayı hedefleyen Paris Anlaşması'nın hedeflerini gerçekleştirmek için atılan adımları gözden geçirme fırsatı sunacak. Bu yılki zirvenin öne çıkan konuları arasında, yenilenebilir enerjiye geçiş, karbon emisyonlarını azaltma stratejileri ve gelişmekte olan ülkelere sağlanacak finansal destekler yer alıyor.
İhracatının Yüzde 90’ı Fosil Yakıta Dayanan Kent: Bakü
Azerbaycan'ınBakü kentinde düzenlenecek olan BM iklim konferansının yapılacağı yerden sadece birkaç kilometre ötede, bir asırdan uzun bir süre boyunca Siyah Şehir olarak bilinen bir bölge bulunuyor. HazarDenizi kıyısındaki her ev ve fabrika, burada çıkarılan ve rafine edilen petrolden kaynaklanan isle boyanmıştı. Bakü dünyanın ilk petrol şehriydi: 1840'larda öncü kuyular kazıldı ve 1859'dan itibaren rafineriler kuruldu. AlfredNobel ve kardeşleri o yıllarda buraya gelerek büyük bir endüstri kurdular ve Alfred elde ettiği gelirin bir kısmını Nobelödülünü oluşturmak için yazıyor.
🛩️Hoparlörlü Drone’lar New York City’de Sel Uyarısı Yaptı
İlk duyduğumuzda kulağa farklı gelse de New York City yetkililerinin doğal afet uyarıları için drone kullanımını denemesi, ilginç ve yenilikçi bir deneyim. Şehir, sel baskınlarına karşı savunmasız mahalleleri uyarma görevini drone'lara devrederek teknolojiyi farkındalık yaratmak için kullanıyor. Beş drone ekibi, hoparlörlerle donatılmış hava araçlarıyla, halkı yaklaşan yağışlardan ve sel tehlikelerinden haberdar etmek amacıyla şehrin farklı bölgelerinde havalanıyor.
New York’un Acil Durum Yönetimi Komiseri Zachary Iscol, drone fikrinin Belediye Başkanı Eric Adams tarafından ortaya atıldığını belirtiyor. Eski yöntemlerle kıyaslandığında, drone'ların sesi, dikkat çekici yapısıyla farklı bir farkındalık yaratabilir. Günümüzde birçok kent acil durum uyarılarını mobil uygulamalar veya SMS yoluyla gönderiyor. Ancak bu yöntem, her zaman istenen etkiyi yaratmayabiliyor; insanlar telefonlarına gelen mesajları gözden kaçırabiliyor ya da ciddiye almayabiliyorlar. Drone'lar ise, havada dolaşan sesli uyarı sistemiyle dikkat çekme açısından daha etkili olabilir. Videoda 40. saniyeden itibaren anons sesi geliyor.
Hatırlayan var mı? Küçük yerleşim yerlerinde “İlan, ilan. Belediye başkanlığından duyurulur” anonsu ile başlayan duyurular vardı. Sokakta direklere yerleştirilmiş hoparlörler aracılığıyla vatandaşlar bilgilendirilirdi. Hala küçük yerleşim yerlerinde bu sistem hala aktif olarak kullanılıyor. İlginç bir şekilde, bu eski yöntem hâlâ işe yarıyor; herkes anonsları dinliyor.
▶️Yıldız Teknik Üniversitesi'nden Depremde Hayat Kurtaran İnovasyon
Deprem, yıkıcı etkileriyle her zaman korkulan doğal afetlerden biri olmuştur. Ancak Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoparkı'nda geliştirilen yenilikçi bir teknoloji, bu tehdide karşı hayat kurtaracak bir çözüm sunuyor. EDIS adı verilen erken uyarı sistemi, tam 7 yıllık bir çalışmanın ürünü olarak deprem öncesi hayati bilgilere ulaşmayı mümkün kılıyor. EDIS, yaklaşan depremin büyüklüğünü ve sarsıntının kaç saniye içinde başlayacağını tespit ederek insanları ve altyapıyı olası zararlardan koruma amacı taşıyor. Bu sistem, özellikle büyük şehirlerde ve yüksek nüfus yoğunluğuna sahip bölgelerde çok değerli bir teknoloji haline geliyor. Depremin tam olarak ne zaman vuracağını bilmek, kritik birkaç saniye içinde hayat kurtarabilir.
🚑Çekilin Yoldan Bisbulans Geliyor
Konya, Türkiye'nin en büyük bisiklet şehri unvanını taşıyor ve bu unvanı korumak için yeni projeler geliştirmeye devam ediyor. Konya Büyükşehir Belediyesi, 31 ilçede bisiklet tamircisi olmayan mahallelere hizmet götürmek amacıyla, "Bisbulans" adlı mobil bisiklet tamir aracını hayata geçirdi. Bu yenilikçi proje, bisiklet kullanımını yaygınlaştırmayı hedefliyor ve tamir edilmeyi bekleyen bisikletleri tekrar kullanıma kazandırarak çevreci bir ulaşım anlayışını destekliyor.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Bisbulans aracının şehre kazandırdığı faydalardan bahsederek, “Bisiklet kullanımını artırmak ve bu konudaki farkındalığı geliştirmek için örnek projelerimizi sürdürüyoruz. Bisbulans, bisiklet kullanıcılarına yerinde tamir hizmeti sunarak bu alandaki ihtiyaçları karşılıyor,” dedi.
🔢Sayılarla Sürdürülebilir Enerji Eylem Planları
Temmuz 2024 itibarıyla, Belediye Başkanları Küresel İklim ve Enerji Sözleşmesi, Avrupa’da toplam 11.903 belediye tarafından imzalanmış durumda. Bu sözleşme, yerel yönetimlerin iklim değişikliği ile mücadele ve sürdürülebilir enerji alanındaki taahhütlerini içeriyor. İmzacı belediyeler, sadece küresel ısınmaya karşı mücadele etmekle kalmıyor, aynı zamanda Sürdürülebilir Enerji Eylem Planları (SEEP) hazırlayarak somut adımlar atıyor.
Avrupa’daki imzacı belediyelerin ülkelere göre dağılımı dikkat çekici. En fazla imzacı belediyeye sahip iki ülke açık farkla İtalya (%43,1) ve İspanya (%25,4). Bu ülkeler, iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik güçlü yerel yönetim hareketlerine sahip. Türkiye ise toplam imzacı belediyeler içerisindeki %0,6’lık pay ile bu alanda gelişim sürecinde.
Tablo 1. İmzacı Belediyelerin Ülkelere Dağılımı
📢Türkiye'nin Dijital Yüzü e-Devlet Kapısı'nın Kullanıcı Sayısı 66 Milyonu Aştı!
Günümüzde hayatımızın her alanına sirayet eden dijitalleşme, devlet hizmetlerini de büyük ölçüde dönüştürdü. Türkiye'de bu dönüşümün en önemli aktörlerinden biri olan e-Devlet Kapısı, 8000'den fazla dijital hizmet ile hayatımızı kolaylaştırmaya devam ediyor.
E-Devlet Kapısı, sadece bir hizmet platformu değil, aynı zamanda vatandaş ile devlet arasında köprü görevi görüyor. Kullanıcı odaklı yaklaşımı ve sürekli gelişen yapısıyla e-Devlet Kapısı, hayatımızı kolaylaştıran ve dijital dönüşümün en önemli örneklerinden biri olmaya devam ediyor. E-Devlet Kapısı'nın gelecekte daha da gelişerek yapay zeka, büyük veri ve mobil teknolojiler gibi alanlarda yeni hizmetler sunması bekleniyor. Bu sayede vatandaşlar, daha kişiselleştirilmiş ve akıllı hizmetlere erişebilecekler.
🛜En Popüler Sosyal Ağlar
2024 yılı Nisan ayında, dünyada en popüler sosyal ağ olarak Facebook zirvede yer aldı. Pazar lideri olan Facebook, bir milyar kayıtlı hesabı geçen ilk sosyal ağ olarak tarihe geçmişti ve şu anda üç milyardan fazla aylık aktif kullanıcıya sahip. Meta Platforms, her biri bir milyardan fazla aylık aktif kullanıcıya sahip en büyük dört sosyal medya platformuna ev sahipliği yapıyor: Facebook (çekirdek platform), WhatsApp, Facebook Messenger ve Instagram. Meta’dan sonra Çinli Tik-Tok geliyor.
100 milyondan fazla kullanıcıya sahip en popüler sosyal ağların çoğu Amerika Birleşik Devletleri'nde ortaya çıktı. Ancak, Çin sosyal ağları da dikkat çekici bir başarı yakaladı. WeChat, QQ ve video paylaşım uygulaması Douyin gibi platformlar, yerel bağlam ve içerik nedeniyle kendi bölgelerinde büyük ilgi gördü.
🤖Ömrümüzü Yedin Sosyal Medya!!!
Günlük hayatımızda sosyal medyada ne kadar zaman harcadığımızı çoğu zaman fark etmiyoruz. Bir gün ders esnasında öğrencilerimle bu durumu test ettik. Herkesin telefonunu sıranın üzerine koymasını ve Instagram uygulamasında geçirilen süreyi kontrol etmesini istedim. Sonuçlar gerçekten çarpıcıydı. Bir öğrencim, bir günde içinde 8 saat boyunca Instagram'da vakit geçirmişti!
Bu bireysel örnek, aslında dünya genelindeki sosyal medya kullanım alışkanlıklarının küçük bir yansıması. GWI’nin son araştırmasına göre, "tipik" bir sosyal medya kullanıcısı artık günde ortalama 2 saat 23 dakika sosyal medyada zaman geçiriyor.
Her ne sebeple olursa olsun, rakamlar oldukça şaşırtıcı. 2024 yılı boyunca insanlar, topluca 500 milyon yıl sosyal medyada vakit geçirmiş olacak. Bu inanılmaz zaman dilimi, sosyal medyanın hayatımızın ne kadar büyük bir parçası haline geldiğini ve bu dijital dünyada kendimizi nasıl kaybettiğimizi gözler önüne seriyor.
🛜Akıllı Kentler ve Yapay Zeka Destekli Uygulamalar
Teknolojinin kentsel yaşam üzerindeki etkisi her geçen gün daha belirgin hale geliyor. Akıllı kent yaklaşımı, kentlerin sunduğu hizmetlerin daha verimli ve sürdürülebilir hale gelmesini sağlarken, birçok akıllı uygulama bu çerçevede faaliyet göstermeye başladı. Türkiye’de de yerli firmalar, akıllı kent teknolojileri konusunda ciddi adımlar atıyor. Bunlardan biri, ISSD tarafından geliştirilen yapay zeka tabanlı trafik yönetim sistemi.
Bu sistemin bir parçası olan akıllı kavşaklar, trafik akışını optimize etmek için yapay zeka kullanarak, değişen koşullara hızla yanıt verebiliyor. Özellikle acil durumlarda bu kavşaklar, ambulanslar, itfaiye araçları ve polis arabaları gibi acil durum araçları için sinyalleri önceliklendirme özelliği ile dikkat çekiyor. Böylece, acil müdahalelerin daha hızlı ve sorunsuz gerçekleşmesi sağlanıyor.
🏆En Çok Olimpiyat Madalyası Kazanan Ülkeler
Seine Nehri kıyısında düzenlenen açılış seremonisiyle büyük yankı uyandıran Paris 2024 Olimpiyatları, görkemli anları ve unutulmaz performanslarıyla sona erdi. Ancak ülkemiz açısından beklenen başarılar ne yazık ki gerçekleşmedi. Peki, bu olimpiyatlarda öne çıkan ülkeler kimlerdi?
Olympedia web sitesinin derlediği verilere göre , Amerika Birleşik Devletleri 1896'dan beri Yaz Olimpiyatları'nda en çok madalya kazanan ülke. ABD'li sporcular toplam 2.655 madalya kazanmıştır (1.070 altın, 841 gümüş ve 744 bronz). Bu arada, en başarılı ikinci ülke, yalnızca 1952 ile 1988 arasında katılan SSCB'dir . Sovyet sporcular sadece on yaz etkinliğinde 395 altın madalya, 319 gümüş madalya ve 296 bronz madalya kazanarak toplamda 1.010 madalya kazanmıştır. Sosyalizm sporu sever.
Türkiye ilk kez 1906'daki Intercalated Olimpiyat Oyunları'nda, İstanbul Robert Kolej'de öğrenim gören bir Ermeni öğrenci olan Vahran Papazyan tarafından 800 ve 1.500 metrelik pist yarışlarında temsil edildi. Bu zamana kadar 134 madalya kazandı.
Türkiye'nin 18 spor dalında 102 sporcu ile yer aldığı 2024 Paris Olimpiyatları’nda Türk sporcular 5 bronz ve 3 gümüş olmak üzere 8 madalya kazandı.
Atıcılık 10 metre havalı tabanca karma kategorisinde mücadele veren ve gümüş madalya alan Şevval İlayda Tarhan ve Yusuf Dikeç takım olarak Türkiye'nin Olimpiyat tarihinde atıcılık branşındaki ilk madalyasını kazandı.
Yusuf Dikeç atış sırasında verdiği poz ile Olimpiyatların en popüler sporcusu oldu.
⛔Parmaklıklar Ardındaki Dünya
Suç oranlarının yükselmesi ve cezai yaptırımların sıkılaştırılması, bazı ülkelerde hapishane nüfusunun hızla artmasına neden oluyor. Suç ve Adalet Politikaları Araştırma Enstitüsü (ICPR) tarafından yayımlanan “Dünya Hapishane Özeti” raporu, 2024 yılı itibariyle, El Salvador'un 100.000 kişi başına 1.086 kişi hapis cezasına çarptırılarak, dünya genelinde en yüksek hapishane nüfus oranına sahip ülke olduğunu gösteriyor. Bu, Orta Amerika ülkesinin ceza politikalarının, suçla mücadele etme konusunda sert önlemler aldığını ortaya koyuyor.
Tablolar ve veriler incelendiğinde, yüksek mahkum oranlarına sahip ülkelerin çoğunun küçük ve gelişmekte olan ekonomiler olduğu görülüyor. Ancak bu genel trende uymayan bir büyük istisna var: Amerika Birleşik Devletleri. ABD, 100.000 kişi başına 531 mahkum oranı ile dikkat çekiyor ve dünya sıralamasında üst sıralarda yer alıyor.
😳Absürt Bilgiler
Türkiye ise plaka kullanımına 1962 yılında geçti. Kare ya da dikdörtgen şeklindeki plakalarda, farklı harf, rakam ve semboller yer alır.
Bazen gerçekten insanın aklına garip sorular gelebiliyor, bu da onlardan biri! Plaka uygulamasının ilk kez Fransa'da başladığını öğrenmek oldukça ilginç, çünkü bugün trafiğin vazgeçilmez bir parçası olan bu küçük tabelaların böylesine uzun bir geçmişi olduğunu düşünmek zor.
Taşıt plakası, “bir taşıtın devlet mercilerince tanınır, sorumluluğunun kimde olduğu bilinir ve trafiğe çıkabilir olduğunu belirten, süphe oluşursa gerekli kayıtlara kolayca ulaşmak için gerekli bilgiyi kolay okunur şekilde teşhir eden, taşıta sağlam bir şekilde tutturulmuş küçük bir tabela” olarak tanımlanıyor.
Araçlara plaka takılması uygulaması ilk olarak 14 Ağustos 1893 tarihinde Fransa’da başlamış. Türkiye'de ise plaka kullanımı 1962'de başlamış, yani dünya genelinden biraz daha geç. Kare ya da dikdörtgen plakalar üzerindeki harf ve rakam kombinasyonlarıyla kimlik görevi görüyor.
Thanks for reading Kamu Yönetimi Akademisi E-Bülten! Subscribe for free to receive new posts and support my work.
