Sevgili Kamu Yönetimi Akademisi Okuyucuları,
Büyük bir heyecan ve coşkuyla, kamu yönetimi dünyasının nabzını tutan bültenimizin 1. sayısına hepiniz hoş geldiniz😊 Bu bülten, her ay düzenli olarak sizlere ulaşacak ve kamu yönetimi, yerel yönetimler, kent ve kentleşme, çevre, sürdürülebilirlik ve teknoloji dünyasının nabzını tutarak, alanındaki en güncel gelişmelerden sizleri haberdar edecektir.
Kamu yönetimine yönelik oluşturulan bu e-bülten alanında ilk olma özelliği de taşımaktadır.
Günümüzde kamu yönetimi, karmaşık ve hızla değişen bir yapıya sahiptir. Bu bağlamda, alanındaki güncel bilgilerle donanmış olmak hem akademik dünyada hem de uygulama alanında başarılı olmanın anahtarıdır. İşte bu noktada, sizlere her ay sunacağım bu e-bülten aracılığıyla, kamu yönetimiyle ilgili en son haberleri, araştırmaları ve trendleri takip etme imkanını bulacaksınız.
Sizlerden gelecek geri bildirimleri önemsediğimi ve bu bülteni daha etkili hale getirmek için her zaman eleştirilere ve katkılara açık olduğumu belirtmek isterim. Bu yolculukta bana eşlik ettiğiniz için şimdiden teşekkür ederim.
İlk e-bültenim olmasından dolayı hatalarımı affetmenizi ve bültenin zamanla gelişerek daha iyi olacağını temenni ediyorum.
İlk sayımızı keyifle okumanız dileğiyle…
Kamu Yönetimi
Kanuni Sultan Süleyman, "Muhibbi" mahlas ismiyle birçok şiir yazmış ve bir şiirinde devlet ile ilgili aşağıda yer alan mısraları kaleme almıştır. Şiirin tamamını okumak için tıklayabilirsiniz.
Halk içinde mu'teber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi.
(Halkın gözünde devlet (iktidâr) gibi değerli bir şey yok. Halbuki şu dünyada bir nefes sıhhat gibi devlet (güç) olamaz)
“Muhibbi” bu mısralarla toplum içinde devlet kadar itibarlı bir varlığın olmadığını, devletin varlığının dünyada sağlık gibi, bir nefes gibi hayati bir öneme sahip olduğunu ifade etmiştir. Yani, devletin varlığı dünyanın sıhhati, düzeni, birliği için önemli bir unsur olarak düşünülmektedir.
"Devlet” dediğimiz o güçlü ve devasa yapı, kendine özgü bir yönetim sistemini barındırır ki bu sistem oldukça meşakkatli ve özgün kurallar gerektirir. Devletin bu büyük organizmasını yönlendirmek ve dengelemek, karmaşık bir süreçtir. Bu süreç kamu yönetimi olarak ifade edilir.
Devletin yönetimi, sadece bir idare makamının sorumluluğunu değil, aynı zamanda birçok alt yapıyı, bakanlıkları, daireleri ve yerel yönetim birimlerini içerir. Bu çeşitlilik, devletin geniş bir yelpazede sorumluluk taşıdığı anlamına gelir. Bu sorumluluklar, kamu hizmetlerinin etkili bir şekilde yürütülmesi, yasaların uygulanması, ekonomik politikaların belirlenmesi ve güvenliğin sağlanması gibi alanları kapsar.
Siyaset mekanizması da bu yönetim üzerinde etkilidir. Siyaset- yönetim dikotomisi tartışmalarına hiç girmeden biz güncel gelişmeleri ele alalım :) Merak edenler Woodrow Wilson’un “İdarenin İncelenmesi” çalışmasını “Nermin ABADAN” çevirisi ile okuyabilir.
Yönetim ve siyaset dikotomisi demişken İçişleri Bakanlığı’nda 14 Mayıs 2023 tarihli genel seçim sonrası koltuk değişimi ile birlikte Süleyman SOYLU yerini bürokrasiden gelen Ali YERLİKAYA’ya bıraktı. Tabi ki koltuğun sahibi değişince üst düzey kamu yöneticileri de bir değişim geçirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla 10 Ağustos tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan "Valiler Kararnamesi" ile 57 ilin valisi değiştirildi. Bazı valilerin yeri değişirken bazıları ise merkeze (kızağa) çekildi ve bu durum Soylu’ya yakın valilerin pasivize edilmesi olarak algılandı.
Kamu yönetiminde bir değişim de Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığında (AFAD) meydana geldi. Özellikle 6 Şubat Depremlerinde pasif kalan Yunus Sezer yerini 11 Ağustos 2023 tarih ve 32276 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2023/382 sayılı Cumhurbaşkanlığı Atama Kararnamesiyle Okay Memiş’e bıraktı. Umarım çok önemli bir kurum olan AFAD yeni başkanla daha etkin ve verimli çalışır.
Kamu yönetimi alanında sahada birçok değişim gerçekleşirken bilim tarafında da güzel gelişmeler olmaktadır. Kamu yönetimi alanındaki en önemli ve kapsamlı akademik etkinliklerden birisi olan Kamu Yönetimi Forumu (KAYFOR), bu yıl 26-28 Ekim 2023 tarihlerinde “Cumhuriyet” ana temasıyla 23 üncüsü düzenlendi. Değerli bilim insanı Prof. Dr. Hasan YAYLI'nın öncülüğünde, Kırıkkale Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşen bu forum, alanın önde gelen isimlerini bir araya getirdi ve önemli konularda bilgi ve deneyim paylaşımına imkan tanıdı. Gönül ister ki kamu yöneticileri, karar alıcılar, politika yapıcılar biraz da bilimin sesini dinlesin. Buna çok ihtiyacımız var.
Yerel Yönetimler
Yıllar önce katıldığım ve Prof. Dr. Zerrin Toprak tarafından düzenlenen KAYSEM (Kamu Yönetimi Sempozyumu) etkinliğinde bir belediye başkanı tarafından dile getirilen "Hayat yerelde yaşanır" sloganı beni derinden etkilemişti. Bu anlamlı cümle, yerleşim yerlerimizin yaşam kalitesini belirleyen kritik bir unsura işaret ediyordu.
Kent, köy, kasaba gibi farklı yerleşim yerlerinde yaşayan her bir bireyin günlük hayatı, yerel yönetimlerin sağladığı hizmetlere, altyapıya ve planlamaya bağlı olarak şekillenmektedir. Her yerel yönetim, kendi topluluğunun özgün ihtiyaçlarına ve dinamiklerine odaklanarak yaşam kalitesini artırmak için çaba sarf etmelidir.
Bu cümle, yerel yönetimlerin gelişmişlik seviyelerinin, yaşam kalitesini belirlemedeki kilit rolüne dikkat çekiyor. Yerel yönetimler, ulaşım altyapısından çevre düzenlemelerine, eğitimden kültürel etkinliklere kadar birçok alanda etkili ve stratejik kararlar alarak toplumlarını güçlendirebilir.
Bu nedenle, "Hayat yerelde yaşanır" düsturu, yerel yönetimlerin vatandaşların günlük hayatını iyileştirmek adına üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini vurgular. Bu slogan, yerel yönetimlerin sadece idari organlar olmanın ötesinde, toplumlarına değer katan, sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlayan aktif bir rol üstlenmelerinin önemini ön plana çıkarır.
Örneğin son dönemde kentlerimizde hızla artan mikromobilite, sürdürülebilir kent içi ulaşım konusunda yenilikçi bir yaklaşım sunmasının yanı sıra, bazı zorlukları ve eksiklikleri de beraberinde getirmektedir. Eğer belediyenin bu konuda iyi bir vizyonu varsa hayat daha kolay hale gelebilir. Sizce belediyelerin bu konudaki tutumu nedir? Yaşadığınız yerlerde bu konuda yapılmış güzel uygulama örnekleri varsa yoruma yazabilirsiniz. Tartışalım.
Günümüzde mikromobilite ile ilgili şu sorunlar bulunmaktadır:
Altyapı Eksikliği: Birçok kent, mikromobilite araçları için uygun altyapıya sahip değildir. Bisiklet yolları, şehir içi patikalar ve park alanları gibi altyapı eksiklikleri, kullanıcıların güvenli ve etkili bir şekilde bu araçları kullanmasını zorlaştırabilir.
Kaldırım İşgali ve Yaya Güvenliği: Elektrikli scooterlar gibi mikromobilite araçları, kaldırımlarda yayalara yönelik bir tehdit oluşturabilir. Bu araçların hızlı ve dikkatsiz kullanımı, yaya trafiğini engelleyebilir ve güvenliği riske atabilir.
Trafik Güvenliği: Özellikle elektrikli scooterlar ve paylaşımlı bisikletler gibi araçlar, karayolu güvenliği açısından bazı endişeleri beraberinde getirir. Sürücülerin ve diğer yol kullanıcılarının bu araçlara uyum sağlaması, kazaları önlemek adına önemlidir.
Park Sorunları: Elektrikli scooterlar gibi mikromobilite araçlarının rastgele park edilmesi, kaldırımların işgal edilmesine ve görme engelli bireylerin gibi insanların günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir.
Regülasyon Eksikliği: Birçok ülkede, mikromobilite araçları için uygun ve etkili regülasyonlar oluşturulmamıştır. Bu da bu araçların kullanımını düzenlemekte ve denetlemekte zorluklara neden olabilir.
Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Genel Sekreteri Hayri Baraçlı, bisiklet, elektrikli scooter ve motosikletlerle mikromobilite hareketliliğini artırmayı planladıklarını belirterek, "Bilinçlendirme çalışması başlatmayı hedefliyoruz." dedi. Bence de en hızlı önlem tüm belediyelerin en azından mikromobilite konusunda eğitim vermesi güzel olacaktır.
Kent ve Kentleşme
Geçtğimiz günlerde güzel bir haber aldık ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne 20. varlığımız olarak “Gordion Antik Kenti” alındı. Antik dönemin en önemli arkeolojik alanlarından Gordion Antik Kenti, UNESCO tarafından "Dünya Mirası" ilan edildi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda, "Bir müjdemiz var! UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne 20. varlığımızı da kaydettirdik. Ankara'mızın eşsiz kültür varlıklarından biri olan Gordion Antik Kenti 'Dünya Mirası' oldu." ifadelerini kullandı.
Bir diğer haberim ise hafta sonu bir yerlere kaçamak yapacak kişilere gelsin. Bu ekonomik krizde tatil yapacak parayı bulabiliyorsanız ne güzel :)
Avrupa'nın Gözdesi Amersfoort: Yılın Avrupa Şehri
Dünya üzerindeki tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü şehirler arasında Hollanda'nın Utrecht bölgesinde yer alan Amersfoort, Londra Şehircilik Akademisi tarafından verilen ‘Yılın Avrupa Şehri’ ödülüne layık görüldü. Bu büyüleyici şehir, Avrupa'nın kalbindeki tarihi dokusu ve etkileyici Orta Çağ atmosferiyle dikkat çekiyor.
Jüri Amersfoort’u yüksek yaşam kalitesi, ilerici şehir planlaması, mimarideki çeşitlilik, halkın ve yerel yönetimin şehrin karakterini ve mirasını koruması sebebi ile bu seneki ödüle layık gördü. İki gün gezebilsek ne güzel olurdu.
Brezilya'nın Curitiba kenti, Barselona'daki Smart City Expo Dünya Kongresi'nde (SCEWC) düzenlenen “Dünya Akıllı Şehir Ödülleri” galasında “Akıllı Şehir 2023” ödülünü kazandı. Brezilya kenti, mevcut ve gelecekteki kentsel zorluklarla karşı karşıya kaldığı akıllı kent planlaması, sosyoekonomik büyüme ve çevresel sürdürülebilirliğe yaklaşımı nedeniyle övgüyle karşılandı.
Sürdürülebilirlik ve İklim Değişikliği
Küresel ısınma ve iklim değişikliği, tüm dünya devletleri tarafından endişe ile yakından takip edilen ve çözümü için uluslararası iş birliğinin zorunlu olduğu bir küresel afettir. Bu sorun, gezegenimizin iklim sistemlerindeki dengesizlikler ve atmosferdeki sera gazlarının artması nedeniyle oluşmaktadır. Bu sorun, doğal ekosistemlere, insan yaşamına, ekonomiye ve toplumların sürdürülebilirliğine zarar vermektedir.
Bu küresel sorunun çözümü için birçok uluslararası kuruluş ve anlaşma bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) altında gerçekleşen Sözleşme Tarafları Konferansı “COP” (Conference of the Parties) toplantılarıdır. COP toplantıları, dünya genelindeki hükümetlerin iklim değişikliği konusunda bir araya geldiği ve küresel çözümler üzerinde anlaşmaya çalıştığı kritik platformlardır.
Bu toplantılarda, sera gazı emisyonlarının azaltılması, temiz enerji kaynaklarına geçiş, ormansızlaşmanın önlenmesi ve iklim değişikliğine uyum sağlamak için adımlar atılması gibi stratejiler tartışılmakta ve anlaşmalar imzalanmaktadır. Paris Anlaşması, 2015 yılında COP21 toplantısında kabul edilen ve dünya genelinde sera gazı emisyonlarını sınırlamayı hedefleyen önemli bir uluslararası anlaşmadır.
COP'un 21. oturumu (COP21), küresel sıcaklık artışını 2100 yılına kadar sanayi öncesi seviyelerin 1.5C üzerinde sınırlamak ve iklim değişikliğinin halihazırdaki etkilerine uyum sağlamak için harekete geçmek üzere küresel kolektif eylemi harekete geçiren Paris Anlaşması'na yol açmıştır.
Her yıl farklı bir ülkede düzenlenen "Taraflar Konferansı (Conference of the Parties)" veya diğer adıyla "İklim Değişikliği Konferansı", 28. Versiyonu “COP 28” için 30 Kasım-12 Aralık 2023 tarihlerinde Birleşik Arap Emirlikleri ev sahipliğinde Dubai'de gerçekleştirilecek.
Çevreden bahsetmişken Türkiye’de doğrudan çevre konusunda faaliyette bulunmak üzere 1955’te kurulan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği günümüz anlamındaki gönüllü çevre kuruluşlarının ilkidir.
Türkiye'de çevre bilincinin yeşermesine öncülük eden önemli bir kilometre taşı olan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği, doğrudan çevre konularında faaliyet göstermek üzere 1955 yılında kuruldu. O tarihten günümüze uzanan köklü geçmişiyle, ülkemizde gönüllü çevre kuruluşlarının öncüsü olma özelliğini taşımaktadır.
Teknoloji
Bültenin bu bölümünde teknolojik gelişmelere yer vereceğim ancak içinde yaşadığımız çağda her gün onlarca gelişme yaşanmaktadır. Dolayısıyla hepsini burada yazamaya kalkmam bülteni amacından saptıracaktır. Dolayısıyla bu bölümde tüm dünya da etki gösteren, kamu yönetimine yönelik ve Türkiye’deki gelişmelere öncelik vereceğim.
Geçen günlerde yapay zeka teknolojisi sayesinde Emir Can İğrek bir vefa örneği göstererek kazada kaybettiği arkadaşı ile düet yaptı. Yapay zeka teknolojisi bir tarafa vefa örneği beni çok etkiledi ve şarkıyı bir çok kez dinledim.
Emir Can İğrek kaybettiği arkadaşıyla yapay zekâ sayesinde düet yaptı.
Emir Can İğrek, 2018 yılında kaybettiği müzisyen arkadaşı Onur Can Özcan anısına yazdığı "Can Dostum" şarkısını beş yıl önce kaybettiği arkadaşı ile söyledi. İğrek, Harbiye Açıkhava'da verdiği konserde hayatını kaybeden müzisyen arkadaşı Onur Can Özcan'ın sesinin yapay zekayla eklendiği "Can Dostum" şarkısını beraber seslendirdiler.
Teknolojinin hızla ilerlediği günümüzde, akıllı robotlar yaşamın farklı alanlarında etkileyici çözümler sunmaya başladı. Bu örnekte, bir otelde odaları kusursuz bir şekilde temizleyen temizlik robotu gibi akıllı cihazlar, hizmet sektöründe ve günlük yaşamımızda yeni bir dönemi başlatıyor.
Otel sektöründe kullanılan temizlik robotları, sadece mekanın temizliğini sağlamakla kalmayıp aynı zamanda mükemmel bir hizmet deneyimi sunma noktasında da öne çıkıyor. Bu robotlar, belirlenen rotalarda gezerek odalardaki detaylı temizlik işlemlerini gerçekleştirebiliyor, misafirlere daha hızlı ve etkili bir hizmet sunuyorlar.
Hayatın İçinden
Cumhuriyetin 100. yılında T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliğiyle Türkiye'nin dijitalleşen müzelerini adım adım gezmek ister misiniz?
Türkiye’nin dijital dönüşümüne destek olmaya devam eden Google Türkiye, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğinde, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın sağladığı içeriklerle Google Arts & Culture platformunda oluşturulan Türkiye’nin Hazineleri dijital koleksiyonunu duyurdu. Buyurun gezin. Gezmek için tıklayınız.
Cumhuriyetin 100. yılını kutladığımız bu günlerde Atatürk’ün çok önem verdiği demir yolunun ağının durumunu hiç merak ettiniz mi? 2022 yılı itibariyle 13 bin 128 kilometre uzunluğunda demir yoluna sahibiz.
Demir yolu ağı, taşımacılık sektöründe daha etkili, çevre dostu ve sürdürülebilir bir ulaşım alternatifi sağlamaktadır. Demir yolu, özellikle büyük şehirler arası ve uluslararası taşımacılıkta önemli bir rol oynamakta, lojistik açıdan verimliliği artırmaktadır.
Bi müzik arası :)
"Şehir Tangoları" albümünde yer alan "Ötme Bülbül" parçası, Türk müziğinin önemli eserlerinden biridir. Bu parça, tanbur virtüözü Necdet Yaşar tarafından icra edilmiş ve geniş kitleler tarafından sevilmiştir.
Kazak Türk’ü sanatçı Dana Zulpykhar “Nomad” (Göçebe) adlı eseri ile Berklee College of Music tarafından en iyi beste ödülüne layık görüldü. ABD'nin Boston kentinde düzenlenen ödül gecesinde sahne alan sanatçı Dauletkerey'in ölümsüz eseri Köroğlu Küyü’nü icra etti.
“Kamu Yönetimi E-Bülteni”n sonuna gelirken sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim. Görüş, katkı ve eleştirilerinizi yazabilirsiniz. Bir sonraki bültende görüşmek üzere 🙌
Bu bültenden faydalanacağını düşündüğünüz arkadaşlarınız varsa lütfen aşağıdaki düğmeye tıklayarak onlarla da paylaşın.
Bültene katkıda bulunmak, eleştirmek ve yorum yapmak isterseniz alttaki butonu kullanabilirsiniz.